Merkeze bağlı Değirmenaltı köyünde günün ilk ışıklarıyla bir araya gelen besiciler, yazın topladıkları dalları getirmek için yüksek kesimlere gidiyor.
Türlü zorluklarla balyaları köye taşıyan besiciler, yaprakları hayvanlara yediriyor, dalları da yakacak olarak kullanıyor.
Kullandıkları güzergahın kayalık ve dik yamaçlardan oluştuğunu anlatan Bozkurt, şöyle konuştu:
"Çalıları daha rahat getirebilmek için sabah erken saatlerde dağa gidiyoruz. Kar sert olduğu zaman daha az zorlanıyoruz. Yaklaşık 60 küçükbaş hayvanım var. Her seferde kızağa yaklaşık 15 balya çalı yüklüyoruz. Zorlanıyor ama mecburuz. Getirmezsek hayvanlarımız aç kalacak. Hayvanlar yaprakları yedikten sonra ağaçları da yakacak olarak değerlendiriyoruz."
Müslüm Mert ise zorlanmalarına rağmen yolculuğun eğlenceli geçtiğini belirterek, "Zaman zaman tehlikeler de atlatıyoruz. Çığ düşme ihtimali de oluyor. Ancak hayvanlarımızın bakımı için bunu yapmak zorundayız. Kızağın önündeki kişi dikkat etmediğinde kolunu kırabilir ya da bir yerini incitebilir. Bu işin hem zevki hem de zorluğu var." dedi.
Ferhat Taşkın da çalıların bulunduğu yerlere araçların gidemediğini, kızakla getirmekten başka çarelerinin olmadığını aktardı.