Alifuatpaşa Mahallesi'nde yaşayan Arık, Osmanlı İmparatorluğu döneminde bıçakçılıkla uğraşan dedeleri ve babasından devraldığı mesleği devam ettirmek için yaklaşık 70 yıldır bileğinin gücüyle mesai harcıyor.
İlerleyen yaşına rağmen çalışmaktan vazgeçmeyen Arık, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi gelen bıçakları bileyerek vatandaşlara hizmet veriyor.
"Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla işlerimiz arttı"
Mustafa Arık, AA muhabirine, bıçakçılık mesleğini 1870 yılından bu yana 5 kuşaktır sürdürdüklerini söyledi.
Rahmetli babasının "Ya en iyisini yapacaksın ya da hiç yapmayacaksın." tavsiyesiyle mesleğe kararlılıkla devam ettiğini aktaran Arık, "Bugüne kadar namımızı yürüttük, bundan sonra da yürütmeye devam edeceğiz. İyi olsun diye, dünyanın en kaliteli çeliğini ve sapını alıyoruz. Sapı iyi olmazsa yüzü, yüzü olmazsa sapı bir işe yaramaz." diye konuştu.
Arık, "Bıçakçı Baba" olarak ömrü yettiği sürece mesleğine devam edeceğini belirterek, "Eskiden yorulmuyordum ama şimdi akşamları yattığımda biraz yorgunluk hissediyorum. Tabii yaş ilerledi." dedi.
Makinelerde seri halde üretilip sulanmadan piyasaya sürülen bıçakların kesim için çok fazla işe yaramayacağını söyleyen Arık, "Dedelerimizden beri zeytinyağıyla sularız. Şu anda Türkiye'nin her tarafından ucuz bıçak satışı oluyor. Ucuza satınca bizimkiler pahalı geliyor. 'Bıçak mı bıçak' diyerek alıyorlar. O yüzden piyasa bizi engelliyor. Kaliteli bıçak en iyi eğeyle anlaşılır. Eğe pamuk gibi yiyorsa o bıçak ucuz ve susuz çelikten yapılmıştır. Eğe yemeyen çelik, kolay kolay körlenmez. Sert çeliktir, bilendiği zaman körlenmez, yumuşak çelik hemen körlenir. O yüzden bizimkiler pek kolay körlenmez." değerlendirmesinde bulundu.
Dede mesleği olduğu için emekli olduktan sonra bu işe gönül verdiğini aktaran Arık, "Memur olmama rağmen devamlı bu mesleğin içindeydim. Çocukluğumdan beri dükkandayım, boş zamanlarım hep burada geçti. Dedemin zamanından beri, şimdi de babamın yanında bu mesleği en ince ayrıntısına kadar öğrenmeye çalışıyorum. Babamdan sonra ben devralacağım. Götürebileceğim yere kadar götürmeye niyetliyim. Dedelerimizin hatırası olduğu için insan ister istemez hem duygulanıyor hem de heyecanlanıyor." ifadelerini kullandı.