Uçak Teknolojisi Programı'ndaki öğrenciler, yüksek standartlarda eğitim alarak, Türkiye'nin önde gelen havacılık kuruluşlarında aranan teknisyenler olarak sektörde yerlerini alıyor.
Öğrencilerin öğrenim gördüğü tesiste 3 uçak ve 6 atölyenin bulunduğunu belirten Karademir, hem teorik hem de pratik eğitimler verildiğini ifade etti.
Karademir, şöyle konuştu:
"Üniversitemiz aynı zamanda sivil havacılığın önde gelen kuruluşlarıyla ve savunma sanayi kuruluşlarıyla işbirliği protokolleri yapıyor. İş yeri eğitimi kapsamında öğrencilerimizi son dönem uygulamalı eğitimler için bu kurumlara gönderiyoruz. Eğitimlerinin bir kısmını da orada alıyorlar. Başarıyla mezun olan öğrencilerimiz özellikle Türkiye'nin bayrak taşıyıcısı kurumu Türk Hava Yolları ve onun bağlı şirketleriyle, savunma sanayisinde faaliyet gösteren TAİ, TEİ gibi kuruluşlarımızda tercihli olarak iş bulabiliyor."
"Türkiye standartlarında çok iyi gelir düzeyinde maaş alabiliyor"
Havacılık sektöründe ara eleman ihtiyacının çok fazla olduğuna dikkati çeken Karademir, "Havacılık, sadece Türkiye'de değil dünya çapında yükselen bir trend. Dolayısıyla ara eleman dediğimiz teknisyen ihtiyacı çok yüksek. Bunun bir de nitelikli olması çok önemli." dedi.
Karademir, şöyle devam etti:
"Türk Hava Kurumu Üniversitesinde Uçak Teknolojisi Programında yoğunlaştırılmış bir İngilizce eğitimi, çünkü havacılığın olmazsa olmazı İngilizce, ikinci olarak da beceri uygulama eğitimi yani teorik eğitiminin yanında öğrencilerimiz uygulama eğitimi alarak, hazır olarak kurum ve kuruluşlara gidiyorlar. Dolayısıyla işe uyum süreci çok kısalıyor. Nitelikli insan gücünü yetiştirmiş oluyoruz. Havacılık eğitimi alan yani uçak teknolojisi programından mezun olan bir öğrenci, Türkiye standartlarında çok iyi bir gelir düzeyinde maaş alabiliyor. Çünkü havacılık pahalı bir alan. Dolayısıyla bu gelirden teknisyenler de hak ettiği ölçüde, hak ettiği kadar bir maaş alıyorlar."
"Ben bu mesleğe aşığım"
Uçak Teknolojisi Programı 2. sınıf öğrencilerinden Fatma Nur Kaya da küçüklüğünden beri uçaklara karşı çok meraklı ve istekli olduğunu söyledi.
Kaya, şunları söyledi:
"Sabiha Gökçen Havalimanına çok yakın oturuyorum. Küçüklükten beri uçakları izlediğim için bende çok fazla merak oluştu. Bir süre sonra uçaklara dokunma ve ulaşma isteği oldu. Bundan dolayı da bu bölümü tercih ettim. Bir kadın olarak tabii ki de zorlu şartlar altında olabiliyor. Çünkü bakım hangarları açık havalarda olabiliyor. Ama bir kadın istediği zaman her şeyi başarabilir, her şeyin üstesinden gelebilir. Yeter ki ona karşı bir isteği olsun, bütün zorlukların üstesinden gelebilir. Eğer bir insan mesleğine aşıksa, bütün zorlukların üstesinden gelir ve onu en iyi şekilde icra edebilir."
Mezun olduktan sonraki hayallerinden bahseden Kaya, "Her insanın gönlünde bir aslan yatar. Ben bu mesleğe aşığım ciddi anlamda. Bu sektörün de en iyisi olarak düşündüğüm bayrak taşıyan firma olan Türk Hava Yollarında çalışmayı çok isterim." ifadelerini kullandı.
Öğrencilerden Milad Barekzai de çocukluğundan beri havacılığa olan ilgisinden dolayı bu bölümü tercih ettiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bu alanda kendimi geliştirmek ve sonuna kadar devam etmeyi düşünüyorum. Vatanıma, milletime yararlı bir birey olma yolundayım şu anda. Teorik ve uygulamalı eğitimlerimiz var. Şu an uçağın yapısı, bakımı, onarımı üzerinde aldığımız eğitimler var. Bu eğitimleri alarak ileride dünya çapında yarışta ve rekabette olan ülkemizin şirketlerinde çalışmayı çok isterim. Zaten hayallerimden biri de bu şirketlerde çalışmaktır her zaman. İstediğim yerdeyim, istediğim işi yapıyorum. Bu duyguyu yaşamak benim için çok güzel bir şey."