Altıntop, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kontrol edilemeyen kanamaların ölümlerde önemli bir etken olduğunu söyledi.
Boyutu ne olursa olsun kanamaların erken durdurulmasının önemini vurgulayan Altıntop, bu kapsamda 2013 yılında kanama durdurucu ilaç üretimi için çalışmalara başladıklarını anlattı.
Anadolu'nun verimli topraklarından ilham aldıklarını aktaran Altıntop, şunları kaydetti:
"Kandur ismini verdiğimiz kanama durdurucuyu, pekmez toprağından ilham alarak yaptık. Pekmezi kaynatırken atılan toprağın, pekmezi berraklaştırdığını fark ettik. İçerisinde çok az miktarda bazı mikro kapsüllere rastladık. 2014 yılında deneysel ortamlarda testlere başladık. İlk kan testlerini 6 ay süreyle yaptık. Pekmez toprağının kanama üzerinde ciddi bir filtrasyon etkisi yaptığını gözlemledik. Bunu da yara yerinde kullanabileceğimizi düşündük. Daha sonra etik kurul izinlerini alarak önce ratlarda (farelerde) deneyleri yaptık. Ardından bunları yurt dışındaki muadilleri olan ilaçlarla karşılaştırdık.
Onlardan çok daha etkili çıktı. Tozu kanama yerine koyduğumuzda kanamayı hızlı bir şekilde durdurdu. 2016 yılında patent başvuruları olumlu sonuçlanarak, araştırma raporları onaylandı. Bu ilacın diğer muadillerinin bazı dezavantajları vardı. Yarada ısınma ve toksik etkileri vardı. Bunlardan arındırmak için Kandur KF modelini geliştirdik. Şu anda kullanılabilir duruma getirdik."
20 dolarlık ilaç yerli imkanlarla 5 dolara üretildi
Altıntop, yurt dışında üretilen kan durdurucuların 20 dolara satıldığını, yerli ve milli ilacın ise 5 doların altında üretim bedeline sahip olduğunu bildirdi.
Seri üretimle maliyetin 5 doların da altına düşeceğine dikkati çeken Altıntop, ilacın savaşlarda yaralanmalar başta olmak üzere, ambulanslarda, burun kanamalarında, kesici delici alet yaralanmalarında ve her türlü kazalarda kullanılabileceğini ifade etti.
Altıntop, doğal ürünlerden üretilen ilacın ciltte muadillerine göre daha az iz bıraktığını, ciddi bir ekiple geliştirme çalışmalarına devam ettiklerini sözlerine ekledi.