E-spor kavramının dünyadaki gerçek uygulaması olan HADO, 1990'larda çocukluğunu sokaklarda yaşayan çocukların oynadığı popüler bir mahalle oyunu olan yakan topun bu dönemdeki dijital haline benziyor.
HADO, bir süre önce Türkiye E-Spor Federasyonuna bağlanarak resmi bir spor branşı olarak faaliyetlerine başladı.
Can Duraslan, Türkiye'de genel adı e-spor olan dijital gerçeklik oyunlarına olan ilginin her geçen gün arttığını söyledi.
HADO'ya ilk kez 2019 yılında İstanbul'da yaptıkları lansman ile başladıklarını aktaran Duraslan, "2016 yılında Japonya'da geliştirilen bu oyunu, 2019 yılında yaptığımız girişimle ülkemize getirdik. 2023 yılında ise Gençlik ve Spor Bakanlığı kontrolünde Türkiye E-Spor Federasyonu ve HADO Türkiye arasında yapılan protokol ile federasyon bünyesinde resmi bir spor branşı olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz." diye konuştu.
"HADO, yakan top oyununun dijital versiyonu"
Can Duraslan, HADO'nun 6 metre genişliğinde ve 10 metre uzunluğundaki sahada üçer kişiden oluşan takımlar arasında oynandığını belirtti.
HADO'nun çocukken oynanan yakan topa çok benzediğini anlatan Duraslan, "Mahallelerde, pikniklerde oynadığımız yakan top oyununun artırılmış gerçeklik ile kendine özgü bir sahada oynanan versiyonu diyebiliriz. Oyuncu, bileklerine takılacak bir bileklik ve kafalarına bir aparat yardımı ile takılan bir telefon sayesinde bu oyunu oynamaya hazır hale gelir. Elindeki bileklik sayesinde top atıp, kalkan açabilen oyuncular gözlerindeki gözlük sayesinde atılan topları ve açılan kalkanları görebilir, atış yaparken nişan alabilir." ifadelerini kullandı.
HADO'nun alt branş olarak Türkiye E-Spor Federasyonuna bağlanmasının önemli bir gelişme olduğuna dikkati çeken Duraslan, şunları kaydetti:
"Bu gelişme HADO branşının gelişimi ve popülaritesinin artması açısından çok önemli bir adım oldu. Bu sayede okul ve üniversite sporları takvimine girdik. Bu, 7-25 yaş arasındaki tüm çocuk ve gençlerin lisanslı olarak bu sporu yapmasına imkan sağlayacak. 7 yaşında okuduğu okulda bu spor ile tanışan bir çocuk, üniversiteden mezun olana kadar eğitim öğretim hayatının her kademesinde bu sporu lisanslı bir sporcu olarak yapabilecek."
HADO'nun okul sporları takvimine girmesiyle birlikte bu ilginin arttığını aktaran Duraslan, "Milli takımımızı ilk kez 2020 yılında oluşturduk. Türkiye'de şu an 40'tan fazla üniversitede 250'den fazla aktif lisanslı sporcumuz var. 3'ü kadın 12'si erkek toplam 15 kişiden bir milli takım oluşturduk. Şu ana kadar bir Avrupa şampiyonluğu, bir ikincilik ve bir de dünya beşinciliği elde ettik. Yeni kurulmamıza rağmen elde ettiğimiz bu dereceler büyük başarı." değerlendirmesinde bulundu.
Her branşta olduğu gibi HADO'da da çok çalışmanın önemli olduğunu anlatan Duraslan, "HADO; ciddi bir disiplin, mental ve odaklanma gerektiren bir spor branşı. Haliyle başarı için çok çalışmak gerekiyor. Biz sporcularımızı ne kadar sağlam temellerle yetiştirebilirsek elde edeceğimiz başarıların da temelinin o kadar sağlam olacağına inanıyoruz." diye konuştu.
HADO'nun teknolojik ekipmanlardan yardım alarak yapılan bir performans sporu olduğunu hatırlatan Duraslan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu sebeple teknoloji altyapımızın gelişmesi başarılarımızda önemli bir rol oynayacaktır. Örnek vermem gerekirse şu anda bazı ülkelerde 5G teknolojisi kullanılarak bu spor seyahat etmeksizin çevrim içi bir bağlantı ile şehirler ve ülkeler arasında oynanabiliyor. Bir tarafta İngiltere bir tarafta Japonya iki farklı kıtadan iki farklı takım kendi ülkelerinde kendi antrenman sahalarında 5G üzerinden bağlantı kurarak birbirleri ile maç yapabilir durumdalar. Böylesi bir gelişimin ülkemizde görülmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. HADO'nun gelişimi ve daha geniş kitlelere yayılması konusunda emeği geçen Gençlik ve Spor Bakanımız Osman Aşkın Bak'a, Türkiye E-Spor Federasyonu Başkanımız Alper Afşin Özdemir'e ve Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu Başkanımız Prof. Dr. Mehmet Günay'a camiamız adına teşekkür ediyorum."