Çektiği görüntüleri bilgisayarına yükleyen Altıntaş, fotoğraflardan bir tanesinde huni biçiminde ilginç bir obje olduğunu fark etti. Belgesel fotoğrafları çektiği için gökyüzü fotoğrafçılığı konusunda tecrübesiz olan Altıntaş, fotoğrafı hem başkanı olduğu Side Fotoğraf Kulübü üyelerine hem de astrofotoğrafçılık konusunda çalışan arkadaşlarına gönderdi. Arkadaşları fotoğraflarda ışık patlaması veya başka bir şey olmadığını belirterek, garip nesnenin ne olduğuna karar veremedi. Altıntaş, fotoğrafı geçen günlerde mail yoluyla hem yeni kurulan Türk Uzay Ajansı'na hem de NASA'ya gönderdi.
Çektiği fotoğrafı, 'başıma gelen en garip olay' diye nitelendiren Altıntaş, Demirören Haber Ajansı'na (DHA) yaptığı açıklamada, 6 Şubat gecesi eniştesiyle otururken hem fotoğrafçılıktan konuştuklarını hem de gökyüzünün açık olması dolayısıyla makinesiyle deneme amaçlı birkaç yıldız fotoğrafı çekmek istediğini söyledi. Fotoğrafın orijinal halinin RAW formatında olduğunu anlatan Altıntaş, "RAW formatında bir fotoğrafın üzerinde yapılan manipülasyonu tespit etmek çok kolaydır. Ben ilk çektikten sonra fotoğraflara bakarken tesadüf eseri bu görüntüyü fark ettim. Bir flame ya da ışık patlaması olsaydı daha farklı olurdu ki fotoğrafın üzerinde başka yerlerde onlar var" dedi.
Güneyyaka'da belgesel nitelikli ve arşiv oluşturmak amacıyla yaşlı insanların fotoğraflarını çekmek istediğini anlatan Abdurrahman Altıntaş, "Eniştemle oturuyorduk, yıldızlardan bahsederken bir astrofotoğraf denemesi yapmak istedim. Astrofotoğrafçılıkta belirli ölçüler var, belirli matematik hesapları var. Onun dışına çıkarsanız yıldız izlerini kaydetmeye başlarsınız. Ben makinenin sınırlarını zorlarken birkaç kare fotoğraf çektim. Daha sonra yaptığım ayarları kaydetmek ve hatalarımı tespit etmek için yapmış olduğum denemeleri bilgisayara attım. Bilgisayarda fotoğrafları kontrol ederken, enteresan bir olayla karşılaştım. Gökyüzünde tarif edemediğim, doğaüstü varlık, UFO tarzı bir varlık olduğunu düşündüğüm bir nesneyi çektiğimi gördüm" diye konuştu.
Çektiği fotoğrafı 'acaba yanılıyor muyum' diyerek, birkaç kişiye gösterdiğini belirten Altıntaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fotoğrafı astrofotoğrafçılıkla ilgilenen birkaç arkadaşıma da gönderdim. Bu ilk defa başıma geldiği için bir mercek patlaması veya flame olabilir mi diye. Fotoğrafa, Side Fotoğraf Kulübü üyelerimizle de baktığımızda hepimizin ortak fikri, bunun bir flame olmadığı, garip bir nesne olduğu, belki bin yılda, milyon yılda bir gerçekleşen gökyüzü olayı bile aklımıza geldi. Ama gökyüzü olayı olsaydı bundan daha fazla olması lazım diye düşündük. Daha sonra fotoğrafı yakınlaştırdığımda kuyruk kısmında insan yüzüne benzettiğim bir siluet olduğunu, bunun bir gökyüzü olayı olmadığını anladım. Fotoğrafla ilgili Türk Uzay Ajansı'na ve NASA'ya elektronik posta gönderdiğini söyleyen Abdurrahman Altıntaş, Böyle bir şey yaşayabileceğim hiç aklıma gelmedi. O kadar fotoğraf çekiyoruz ki benim uzmanlık alanım ya da ilgi alanım astrofotoğraf değil. Ben tamamen belgesel, kompozisyon çekmeyi seviyorum. Çok nadirdir, makineyi elime alıp da yıldızları pozladığım. Astrofotoğrafçılık ayrı bir uzmanlık alanı gerektiriyor. Yıldız fotoğrafı çekmeyi bile düşünmezken, böyle bir şey yakalayabileceğim hiç aklıma gelmezdi "dedi.