Ketçabın bugünkü ham maddesi domates ama bulunduğu ilk dönemlerde hamsi, istiridye, limon ve ceviz ketçabı da vardı. Daha sonra ketçabın baskın maddesi mantar oldu.
BEŞİNCİ TAT
İnsanlar dört temel tat almaya aşinadır: Tatlı, ekşi, tuzlu ve acı. Beşinci tat ise 'umami'dir. Bu tat, ağızda sulanmaya ve dil üzerinde tüylü bir hisse neden olarak boğazı, ağzın tepe ve geri kısmını uyarır.
1800'lü yılların sonlarında şef Auguste Escoffier, umami'yi tuzlu, ekşi, tatlı ve acı tatlarla birleştirerek çeşitli yemekler hazırladı.
İLAÇ OLARAK KULLANILDI
Ketçap aşağı yukarı 1835 yıllarında ilaç olarak kullanıldı ve domates hapı adıyla satıldı.
Doktor John Cook Bennett, domatesin ishal, sarılık ve hazımsızlık gibi hastalıkları tedavi edebileceğini düşünüyordu.
Fakat domates haplarının tedavi yöntemi olarak kullanılabileceği daha kesinleşemeden sahte haplar sayesinde 4-5 senede piyasadan silinip gitti.
KETÇABIN PARLATMA ETKİSİ
Ketçap sirkeli bir çeşni olduğu için asidik özelliği vardır.
Bu özelliği sayesinde metal bir nesneyi ketçapla kaplayıp yaklaşık 10 dakika beklettikten sonra durularsanız parladığını görürsünüz.
ARABALARIN DIŞINI PARLATMADA KULLANILIR
Kararmış madeni paralar üzerinde de böyle bir etkisi var. Hatta sayıları az da olsa bazı araç sahipleri araçlarının dışını ketçapla kaplayarak parlak ve cilalı bir görüntü elde ederler.
Gümüşlerin üzerinde uzun süre kaldığı takdirdeyse mahvedebilir. Bu nedenle 15 dakikadan fazla uygulanmamalıdır.
MİLLETLERİN ORTAK YİYECEĞİ
Ketçap o kadar fazla yiyecekle beraber kullanılabiliyor ki, birçok ülke insanının ortak noktası olarak öne çıkıyor. Yeni tanışan insanları kaynaştırabilecek kadar yaygın bir kullanım alanı var.
Örneğin Çin, Tayland ve Jamaika'da ketçapla doldurulmuş kızarmış tavuk yiyeceği var. Kanada'ya özgü 'ketçap pastası' apayrı bir tat. Ketçaplı cipsler yine Kanada'da üretilip tüm dünyaya yayıldı. İtalyanlarla özdeşleşen makarnaya ketçap atılması ise İsveç'ten dünyaya yayıldı. ABD'de çikolata ketçapı, ketçap kreması, ketçap dondurması gibi tatlar da mevcut.