Vücudun toksinlerden temizlenmesini sağlayan acai çileği, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Soğuk algınlığına karşı vücut direncini artırıyor.
Orta ve Güney Amerika'ya özgü palmiye ağaçlarında yetişen acai çileği adeta bir şifa kaynağıdır. Marketlerde dondurulmuşu, aktarlarda da tozu bulunabilen bu çileğin, yapısında bulunan antioksidan maddeler (antosiyaninler, flavonoidler vd.) birçok enerji içeceklerinin vücudumuzda yaratmış olduğu etkiden çok daha iyisini ve daha sağlıklısını tek başına sağlayabilmektedir.
BESİN DEĞERİ ÇOK YÜKSEK
Acai çileği vücuda enerji vermesine karşın şeker oranı düşük bir gıda maddesidir ve bu enerji şekerden gelmez. Kalbin, vücudun tamamına sağlıklı ve düzenli bir şekilde kan pompalamasına yardımcı olur, vücudun tüm hücrelerinin zararlı toksin maddelerden temizlenmesinde etkin rol oynar.
Lif bakımından da zengin olan meyve türleri arasında yer almaktadır. Bu nedenle sık olarak tüketilmesi önerilmektedir. Vücudun ihtiyacı olan besin değerlerinin büyük bir bölümünü içinde barındırmaktadır.
ALERJİK DURUMLARI ÖNLER
Japon bilim adamları tarafından 2011 yılında yapılan bir bilimsel çalışmada acai çileğinin, alerjik reaksiyonları önleyebilme kapasitesinin olduğu ispatlanmıştır. Acai çileği gıda alerjisini tedavi etmek için kullanılabilecek çok özel bir gıda maddesi olabilir. Bu konudaki bilimsel çalışmalar devam etmektedir.
KIŞ HASTALIKLARINDAN KORUYOR
Yüksek antioksidan madde kapasitesiyle bağışıklık sisteminin güçlenmesine ciddi katkı sağlamaktadır. Bağışıklık sisteminin güçlenmesiyle özellikle kış aylarında ortaya çıkan solunum yolu rahatsızlıklarının önlenmesinde oldukça etkilidir. Soğuk algınlığının hafif atlatılmasına ve bu hastalıklardan dolayı boğazda ve akciğerlerde oluşabilecek tahrişin en aza indirilmesinde fayda sağlar.
KANSERLİ HÜCRELERİ ÖLDÜREN EN
BAŞARILI BESİN
Kanserli hücreleri öldürmede çok başarılı olduğu kanıtlanan acai meyvesi, kızılcık, ahududu, böğürtlen, çilek ve yabanmersininden daha zengin bir antioksidan kaynağıdır. Yapılan araştırmalarda, acai çileğinin mesane kanserine neden olan kanserli hücrelerin gelişimini engellediği ispatlanmıştır.