Çoğu zaman yiyip geçiyoruz ama bazı yiyecekler çok ilginç sırlar taşıyorlar. Bu sırların bazıları duyana gerçekten "Yok artık!" dedirtecek kadar tuhaf. Örneğin acı biberin aslında ağzınızı yakmadığını söylesek ne düşünürsünüz? Ya da her evde bulunan bir sebzenin Wi-Fi sinyallerini emip yansıtabildiğini söylesek? Kulağa inanılmaz geliyor değil mi? İşte sizi çok şaşırtacak bazı tuhaf gerçekler...
Yakın zamanda bilim insanları genetik çeşitlilikten yoksun olan muzların neslinin tükenebileceğine dair endişeli açıklamalar yaptı.
Uluslararası Kakao Örgütü'nün bildirdiğine göre, Aztekler aynı zamanda kakao çekirdeklerini para birimi olarak kullanıyorlardı. Aztek hakimiyeti altında yaşayan insanlar vergilerini kakaoyla öderlerdi.
Arkeologların Mısır piramitlerinde buldukları 3 bin yıllık balların yenebilir koşulda olmasının sırrı da budur. Balın yanı sıra tuz, şeker ve çiğ pirinç de asla bozulmaz.
Çocukken çok şeker yediğimizde dişlerimizin çürüyeceğini söylerlerdi ama dişler için çok daha zararlı bazı yiyecekler vardır. Mesela kraker... Çünkü asit dişler için şekerden daha çürütücü bir etkiye sahiptir. Yediğiniz krakerler çiğnedikçe dişlerinize yapışır ve bakterilerin uzun süre mutlu yaşaması için çok uygun bir ortam oluşturur.
Acı biber yediğiniz zaman ağzınızın yanması fiziksel değil zihinsel bir reaksiyondur. Biberlerin içinde bulunan kapsaisin maddesi, sinirlerinizdeki acı algılayıcılara yapışır ve acı hissetmenize neden olur. Beyniniz sıcak bir şey yediğinizi zannederek vücut sıcaklığını düşürmek için terleme komutu verir ve yüzünüz kızarır. Aslında ne bir yanma söz konusudur ne de sıcaklık artışı.
2015 yılında Harvard Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, neredeyse her gün baharatlı ve acı yemekler yiyenlerin ölüm riski, bu yemekleri haftada bir tüketenlerden yüzde 14 daha düşüktür. Ancak bu baharatlı yiyecekler yemek ömrünüzü uzatır demek değil. Sadece baharat tüketmeyenlere kıyasla çeşitli hastalıklar nedeniyle ölme olasılığınız daha az demek.
Meyveli buzlu dondurmalar, 11 yaşındaki bir çocuk tarafından tesadüfen keşfedilmiştir. 1905 yılında Frank Epperson isimli bir çocuk gazoz ve su dolu bir bardağı yanlışlıkla bir gece dışarıda bırakır. Sabah uyandığında donmuş halde bulduğu bu karışımın çok lezzetli olduğunu fark eder. San Francisco'da yaz aylarında satmaya başladığı bu icat bir süre sonra tüm dünyaya yayılır.
Bir tane hamburger yapmak için yaklaşık 1800 litre su tüketilir. Çünkü 500 gram dana eti üretmek için 8000 litre civarında su gerekir. Bu miktara dananın beslenmesi için ihtiyaç duyulan tahıl ve otları yetiştirmek için gereken suyun yanı sıra, hayvanın içtiği su ve hamburger köftesinin üretim sürecinde kullanılan su da dahildir.
Taze meyvelerin ne kadar sağlıklı ve besleyici olduğunu hepimiz biliyoruz. Araştırmalar dondurulmuş meyvelerin de tazeleri kadar hatta bazen onlardan daha bile faydalı olduğuna işaret ediyor. Meyveyi tazeyken dondurmak içindeki E vitamini ya da kalsiyum ve demir gibi maddelerin uzun süre korunmasını sağlıyor. Üstelik dondurulmuş meyveleri her mevsim tüketebilirsiniz.
Hiçbir yemeğe tuz ekmeseniz de hazır gıdalarla beslendiğiniz takdirde vücudunuza çok büyük miktarlarda tuz aldığınızı biliyor musunuz. Örneğin 1 dilim pizzada bulunan tuz miktarı 600 miligrama kadar çıkabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü ise günlük kişi başı tuz tüketiminin 5 gramın (yani 5000 miligram) altında olmasını öneriyor.
Almanya'da bulunan Bayreisches Geoinstitut'tan bilim insanları, fıstık ezmesinin içeriğindeki çok yüksek miktardaki karbon sayesinde elmasa dönüştürülebileceğini keşfetti. Tek yapmanız gereken fıstık ezmesi içindeki karbondioksit moleküllerinin içinden oksijeni çıkarıp, kalan karbonu çok yüksek basınca tabi tutmak.
Draje çikolata ve şekerler renkleriyle göz alırlar. Peki bu renklerden en yaygını olan kırmızının Dactylopius coccus (Türkçe adı koşinil) isimli bir böceğin iskeletinin ezilmesiyle elde edildiğini biliyor musunuz? Karminik asit de denilen bu kırmızı gıda boyası, kırmızı meyve aromalı abur cuburlarda ve rujlarda da kullanılıyor.
Otomobiller ve meyveli yumuşak şekerlerin de bir ortak noktası vardır. İkisi de dış yüzeylerinin parlaması için karnauba mumu denen bir maddeyle cilalanır. Güneş kremlerinde ve boyalarda bulunan ve bu ürünlere beyaz renk veren titanyum dioksit de zaman zaman salata soslarında ve kahve kremalarında bulunabilir.