Yağmur kokusu diye bayıldığımız koku aslında bir bakteri çeşidinin sporları
Yağmur kokusuna ''aktinomiset'' olarak adlandırılan bir bakteri grubu neden olur. Aktinomisetler koşullar nemli olduğunda toprak altında yetişirler. Toprak kuruduğunda ise bu bakteriler toprakta spor üretirler. Şiddetli yağış bu minik sporları, yağmurdan sonra havaya kadar yükseltir. Nemli hava da sporları kolayca bize taşır.
Kakao çekirdeği, ağızda anti-bakteriyel bir etkiye sahip
Kakao çekirdeği bakterilerin çoğalmasını engelleyerek, diş çürümelerine karşı koyuyor. Çikolata aromalı diş macunları ve gargaralarını raflarda daha sık görmeye başlayabiliriz.
Saç spreyinde yaşayan bir bakteri ''Microbacterium hatanonis''
Saç spreylerinde yaşayan bu tür yeni bir keşif aslında. Microbacterium türleri süt, peynir, dana eti, yumurta, lösemi hastalarının kanı gibi farklı yaşam alanlarına sahip. Saç spreyi formulasyonlarının bu bakteriye göre yeniden geliştirilmesi bekleniyor.
Çoğu antibiyotik bakterilerden yapılıyor
Antibiyotik, bir mikroorganizma tarafından kendini başka mikroorganizmalara karşı korumak için ürettiği bir madde. Biz de bu maddeyi bakterilerden izole edip kendimizi korumak için kullanıyoruz.
Fotoğrafta bakteri içeren bir petri kabındaki antibiyotik disklerini görüyoruz. Disklerin etrafındaki boş alanlar, antibiyotiklerin bakterileri yok ettiğini gösteriyor.
Erkek çalışana sahip ofislerde bulunan bakteri sayısı çok daha fazla
Ofislerde erkekler tarafından kullanılan yüzeylerin, kadınlar tarafından kullanılanlardan %10-20 kadar daha fazla canlı bakteri içerdiği keşfedilmiş. Bunun sebebinin ise erkeklerin daha fazla cilt yüzey alanına sahip olmasından kaynaklandığı düşünülüyor. Bu da bakterilere üreme için daha fazla alan yaratıyor.
Pas yiyen bakteri türleri, 20 yıl içinde Titanik enkazını tüketmiş olacak
Zaten bu tür Titanic batığında keşfedilmiş adı ise 'Halomonas Titanicae'.
Fasulye gibi kompleks karbonhidratları yiyince gaz çıkarmamızın sebebi kalın bağırsağımızda bulunan bakteriler
İnsan vücudu bazı kompleks karbonhidratları enzim yetersizliği nedeniyle sindirmekte zorlanıyor. Bu sindirilmemiş besinler kalın bağırsağa geçtiğinde, bağırsakta bulunan bakteriler tarafından bozulmaya başlıyor. Bu sırada bakterilerin oluşturduğu sülfür ise gazın kötü kokusunu veriyor.