Armut: Sulu ve tatlı bir meyve olan armut yemeklerden önce tüketilmelidir. Zengin karoten içeriği nedeniyle sarı, yeşil renge sahiptir. A, B1,B2,B3,B6 ve C vitamininden zengindir. Kabuklu olarak tüketilmesi, bağırsak sağlığı açısından çok faydalıdır. Kabızlığı tedavi etmek için sık sık tüketilebilir. Kandaki üre asidi ve üre tuzlarını dışarı atarak böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar.
Ayva: Mayhoş tadıyla bilinen meyvenin içeriğinde, A, B1, B2, C vitaminleri mevcut. Kış meyveleri arasında öne çıkan özelliği ise ishale iyi gelmesi. Lif oranı da oldukça yüksek olan ayva, aynı zamanda sindirim sistemine yardımcı ve iyi bir idrar söktürücüdür. Ayvanın aynı zamanda ağız kokusuna da iyi geldiğini biliyor musun?
Elma: C vitamini 6,1 mg Günde bir elmanın doktoru evden uzak tuttuğu söylenir hep, bu söylem aslında yabana atılır bir şey değil. Sert orta boy soyulmamış bir elma yiyerek hem keyif alın hem de dört gram posayı sadece 70 - 80 kaloride vücudunuza vermiş olun. Bu yalnızca yetişkinlere önerilen posanın yüzde 15'i. Elmanın çözünen posası yağ asitlerine bağlanarak, kan kolestrol seviyesini düşürmeye yardımcıdır. Çözünmeyen posası ise bağırsak sisteminden atıkların daha hızlı geçişine kolaylık sağlıyor.
Greyfurt: C Vitamini açısından zengin olan greyfurt bağışıklık sistemi için yararlıdır. Ancak ilaç kullanıyorsanız dikkatli olmanızda fayda var.
Kestane: Kışın tüketebileceğiniz enfes meyvelerden biri de kestanedir. Stresi yok eden, hücreleri yenileyen, mide hastalıklarını dindiren özelliği ile kış günlerinde sıkça tercih edilmektedir. Sobada, fırında, haşlayarak ve tatlısını yaparak tüketebilirsiniz. Kestane, selenyum miktarı bakımından yüksek bir meyvedir. Sağlıklı kemik ve kas sistemi için kestaneyi kışın bol bol tüketmenizi önerebiliriz.
Kivi: Kivi kış meyvesi mi, yaz meyvesi mi diye merak edip dururduk. Kivinin kışın olgunlaştığı ve lezzetlendiği bilinmektedir. Soğuk günlerde hastalıklara yakalanma riskinizi en aza indirir ve size daha rahat bir kış dönemi yaşatır. Kanser hücrelerine karşı bir kalkan olan kivi, portakaldan daha yüksek C vitaminine sahiptir.
Muşmula: Töngel olarak da bilinen ve özellikle kırsal bölgelerde daha çok tüketilen muşmula C vitamini bakımından dikkat çekiyor. Sindirim sistemi, sinir sistemi ve böbreklere faydalı olmasıyla kış meyveleri arasında öne çıkan muşmula çay olarak da tüketilebiliyor. Bağırsak enfeksiyonlarını önlüyor. Vücuttaki toksinleri atmaya yardımcı olan muşmula kan dolaşımını da hızlandırarak metabolizmanın da hızlı çalışmasını sağlıyor.
Nar: Nar, vitamin ve mineral deposu olduğu gibi antioksidan özellik de göstermekte. Ayrıca nar, kış aylarında bağışıklık sistemini de güçlendirdiği için gribe karşı koruyucu olarak tüketilmesi gerekli olan bir meyvedir. Nar içerdiği yararlı maddelerle kolesterolü düşürüyor, kalp sağlığını koruyor ve antioksidan içeriğinin gücüyle de kansere karşı koruyucu etki yaratıyor. Son günlerde artan sayıda araştırmalar, cilt ve prostat kanserine karşı narın koruyucu etki yarattığını gösteriyor. Narla ilgili kan yapar, idrar söktürür, enerji verir ve tansiyon düşürür gibi ifadelere rastlamak mümkün.
Portakal: Portakal yalnızca C vitamini değil birçok vitamin türünü içinde bulundurur. A vitamini, B vitamini, C vitamini, D vitamini ve E vitamini portakalın içinde bulundurduğu vitamin türleri arasında yer alır. Portakalın en bilinen faydaları arasında bağışıklık sistemini güçlendirmesi vardır. Metobolizmadaki günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 72'sini portakal tek başına karşılar. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi de kişiyi virüs ve bakterilere karşı korur.
Mucize bir besin olarak bilinen arı sütü işçi arıların üretimiyle oluşur. Kraliçe arının hayatının kaynağı olan arı sütünün insanlara olan faydası da saymakla bitmez. İçeriğinde kalsiyum, potasyum, demir, bakır ve B vitaminine ek olarak vücudun üretemediği 8 temel amino asitte bulunur. Arı sütünün en önemli faydalarından biri bağışıklık sistemini güçlendirmesidir.
Arı sütü nasıl tüketilir?
Tek başına yada herhangi bir içeceğe karıştırılarak tüketilebilen arı sütünü, balın içerisine katıp macun gibi de kullanabilirsiniz. Tüketildiği miktara dikkat edilmeli, fazla miktarlarda tüketilmemeli, günde maksimum 1 gram kadar kullanılmalıdır. Küçük çocuklarda kullanımı doktoruna danışarak yarıya indirilebilir.
Arı sütünün zararı var mı?
Arı sütü bazı kişilerde çok ciddi hatta ölümcül alerjilere neden olabilir. Özellikle arı zehrine veya arı ürünlerine alerjisi olanların uzak durması gereken bir besin olan arı sütünü kronik hastalığı olanlar ve anne adayları doktorlarına danışmadan kesinlikle kullanmamalıdır.