İnsan vücudu, şaşırtıcı bir uyum ve koruma yeteneğine sahip olsa da, bazen son derece nadir ve dramatik bir savunma mekanizması geliştirebilir. Bu olağanüstü durum, "taş bebek" veya tıbbi adıyla lithopedion olarak bilinir.
Abdominal Gebelik ve Lithopedion
Abdominal gebelik, döllenmiş bir yumurtanın rahim dışında, annenin karın boşluğunda gelişmesiyle oluşur. Bu durum son derece tehlikeli ve hayati risk taşıyan bir gebelik türüdür. Abdominal gebeliklerin %1,5-1,8'inde, eğer fetus ölürse, annenin vücudu kendini korumak için fetüsü kalsiyumla kaplayarak adeta "taşa çevirir".
Bu kalsifikasyon işlemi, fetüsün annenin vücuduna zarar vermesini engeller ve sepsis riskini ortadan kaldırır. Lithopedion vakaları tarihte sadece birkaç yüz kez belgelenmiştir ve genellikle anne farkında olmadan, yıllar hatta on yıllar boyunca vücutta kalabilir.
Modern tıp öncesi dönemlerde bu fenomen daha sık görülmüş olabilir. Arkeolojik kazılarda, antik mezarlıklarda taş bebeklere rastlanmıştır; bilinen en eski örnek M.Ö. 1100 yılına tarihlenmiştir.
Belirgin Vaka Örnekleri
Bir 1949 incelemesine göre, taş bebek taşıyan annelerin ortalama yaşının 55 olduğu belirtilmiştir.
1996: 85 yaşında bir kadında taş bebek keşfedildi. Kadın, 41 yaşında bir gebelik kaybı yaşamış ve dört sağlıklı çocuk doğurmuştu.
2014: 77 yaşında, hiç hamile kaldığını bilmeyen bir kadında lithopedion teşhis edildi.
2016: 87 yaşında vefat eden bir kadında otopsi sırasında taş bebek bulundu.
Modern Tıbbın Rolü
Gelişen jinekolojik ve obstetrik bakım sayesinde, abdominal gebelikler artık daha erken teşhis edilip tedavi ediliyor. Bu da lithopedion oluşumunun giderek daha nadir hale gelmesine neden oluyor.