İşte Aybüke Pusat'ın açıklamalarından satır başları...
25 yaşındasın ve hayattan ne bekliyorsun?
Kariyerim ve hayatım yeni başladı. Şu an, en üretken olmadığım dönemdeyim. Gelecek için sabırsızlanıyorum. İçime sinen, başarılı işler yapmak istiyorum. Tek beklentim, “mutlu olmak” tanımımı hayata geçirebilmek. Hayat boyu tutkularımın ve iç sesimin peşinden koşacağım. Kendi kendine yetebilen, kendiyle barışmış, fikren ve bedenen özgür, duygusal bağları kuvvetli, empati yeteneği yüksek, çok okuyan, çok gülen, gözlemleyen, hayata karşı heyecanlı biri olma fikrini tamamen gerçekleştirmeyi diliyorum.
Oyunculukla ilgili seni motive eden, heyecanlandıran şey nedir?
Heyecanım, insanların hayatlarına dokunabilmek. İzleyenlerin, takip edenlerin kafasında soru işaretleri oluşturabilmek ve onlara bir şeyler hissettirebilmek yeterince motive edici. Sahnede olmak şahane bir his. Çocukluğumdan beri oradayım. Ama neticesinde gelecek için istediğim, bir sanat akademisi kurabilmek. Sanata ulaşamayan, maddi-manevi desteği ve cesareti olmayan, ailesini, ülkesini kaybetmiş genç yetenekleri, eğitmen ve sanatçılar ile bir araya getirmek.
Konservatuar ve dans geçmişin var. Bu durum oyunculuğunu nasıl etkiliyor?
Sahne sanatlarının içine doğup büyüdüğüm için başka bir şey yaparken mutlu olabileceğimi düşünmedim. Sakatlanmak beni çok yıpratmıştı. Çünkü ömrümü adadığım mesleğim elimden alınmıştı. “Hayatım bitti” diye düşünürken aslında hayatımın daha yeni başladığını anladım. Bale bana disiplinli, çalışkan, programlı olmayı ve istediğinin peşinden gitmeyi öğretti. Oyunculukta da ihtiyacımız olan şeyler bunlar.
Hafızanda yer eden en güzel yaz tatilini anlatmanı istesek?
İlk aklıma gelen bir ‘roadtrip’ hikayesi. En yakın arkadaşlarımdan biriyle Norveç Denizi sahilini, bir ay boyunca arabayla kamp yaparak gezdik. Yılın o dönemi, o lokasyonda güneş hiç batmıyor. Ay boyunca gündüzü yaşadık. Aynı zamanda ay tutulmasına şahit olduk. Benim için büyülü bir andı; aklımdan çıkmıyor. Oslo Opera Binası’nın önündeydik. Bir tarafta hem batmak hem de doğmakta olan güneş, bir tarafta ay tutulması. Şahaneydi. Gökyüzü, yıldızlar, ay bence dünyadaki en güzel manzaraydı.
Yazla ilgili en sevdiğin şey nedir?
Akşam yemeğinde ne yiyeceğimden başka bir şey düşünmemek sanırım. Geç yatıp erken kalkmak. Sorumluluklara kısa bir ara. Bol bol yaz meyvesi yemek ve güneşin geç batması en sevdiklerimden.