Konacık köyü kırsalındaki Fırat Nehri kıyısında hayvanlarını otlatan Ramazan Kılınç, kayalıkların üzerinde farklı bir yapıyla karşılaştı.
Müze Müdürü Mehmet Alkan, AA muhabirine, Adıyaman'ın tarihi açıdan zengin bir kent olduğunu söyledi.
Yapının 1. yüzyılda inşasına başlanan, Orta Çağ'da kullanılan, yaklaşık 1800 yıllık askeri gözetleme kulesi olduğunu ifade eden Alkan, gözetleme kulesinin çevresinde kale yapısının olduğunu değerlendirdiklerini dile getirdi.
Fosil topluluğu buranın bir denizin sığ bölümleri olduğunu gösteriyor
Prof. Dr. Aksoy, kayalarının içerisindeki midye benzeri fosillerin bilimsel adının lamellibranş, salyangoza benzeyenlerin gastropod, mercimeğe benzeyenlerin nummulites, hafif kubbemsi ve üzerinde süsler bulunanların deniz kestanesi, dallı yapılıların da mercan olduğunu söyledi.
Aksoy, "Bu deniz, bölgede 240 milyon yıl önce açılmaya başlayan ve Neotetis olarak isimlendirilen okyanusun bir parçasıdır. Deniz ve okyanuslarda canlılar gibi belirli ömürleri vardır. Bu ömürlerini tamamladıklarında kapanırlar ve kapanmalarına neden olan sıkışma kuvvetleri etkisiyle yükselmeye başlarlar" dedi.
Tespit edilen alandaki fosillerinin bolluğu ve dev boyutlu bir kaya kütlesi üzerinde kolaylıkla görülebiliyor olmasının burayı biraz daha ilginç kıldığına işaret eden Aksoy, Bulunan fosiller bu bölgenin 34-48 milyon yıl önce deniz altında olduğunu gösteriyor. Jeolojik miras olması açısından önemli. diye konuştu.
Fosil kayasını duyanların bölgeye giderek kayalıkları incelediğini dile getiren Ak, "Sadece deniz kabuğu, midye veya salyangoz değil bu türlerin dışında daha farklı canlıların fosillerinin de olduğunu gördük. Detaylı bir araştırma yapılması sonucu yeni veriler ortaya çıkabilir. Araştırmacıların gelip, inceleme yapmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.