Mimarlık tarihinin mihenk taşı Mimar Sinan, vefatının 425. yılında da eserlerindeki ustalık, mühendislik, ince işçilik ve mimarı dehasıyla hayranlık uyandırıyor. Birbirinden göz kamaştırıcı eserlere imza atan Mimar Sinan'ın en mütevazı iki eserini kendi adına yaptığını biliyor muydunuz?
2/47
EL-FAKİR SİNAN İMZASINI ATACAK KADAR ALÇAK GÖNÜLLÜ...
Osmanlı İmparatorluğu'nun dört bir köşesine giderek yüzlerce eser kazandıran Mimar Sinan, imzasının başına "el-fakir" ekleyecek kadar alçak gönüllü bir kişiliğe sahipti. Sinan'ın kendi adına yaptığı bu mescit ve bir türbe bulunuyor. Büyük sanatçının sadece minaresi ve şerefesine özendiği bu yapı 1918 yılında yanmış sonra tekrar yapılmıştır. (Yangından kurtarılan mimarisi hala özgünlüğünü korumaktadır) Günümüzde bir çocuk parkının köşesinde yer alan yapı, 1970'li yıllarda yıkılınca Türk mimar ve restoratör Ali Saim Ülgen'in çizimleri temel alınarak yenilenmiştir.
3/47
KENDİ TÜRBESİNİ KENDİ YAPTI
Mimar Sinan’ın türbesi, Süleymaniye’de, İstanbul Müftülüğü’nün sütunlu kapısından çıkınca hemen solda, Fetva Yokuşu ile Mimar Sinan Caddesi’nin kesiştiği köşede yer alıyor. Mimar Sinan 1556 yılında Süleymaniye Külliyesi’ni tamamladıktan sonra 1588 yılında bu türbeyi yapmıştır. Türbenin yanında bulunan Mimar Sinan’ın evi ile sıbyan mektebi günümüze ulaşamamıştır.