Babür Devleti'nin dördüncü hükümdarı olan Cihangir Şah'ın 1627'deki ölümünün ardından inşasına başlanan türbenin yapımı 10 yıl sürdü ve yapı 1637'de tamamlandı.
Babürlere ait birçok tarihi eserde olduğu gibi Cihangir Şah'ın türbesinde de yoğun kırmızı kum taşı, mermer ve Hint taş kesme sanatı olarak da bilinen "Pietra Dura" tekniği ve geniş bahçeler göze çarpıyor.
Sekizgen olarak inşa edilen türbenin iç kısmında çiçek fresklerinin yoğun şekilde kullanılmış olması dikkati çekiyor. Ayrıca Allah'ın 99 isminin mermer mezara işlendiği görülüyor.
Ravi Nehri kıyısındaki türbe kompleksi, içindeki Ekber Saray ve Asıf Han'ın Türbesi ile UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alıyor.
Türbe alanı, çevresindeki sokakların hareketli kalabalığından, yolcu taşımacılığında kullanılan "rikşa" (çekçek) ve "çinçilerin" korna seslerinden bir süreliğine uzaklaşmak isteyenlere sessiz ve huzur dolu bir ortam sunuyor.