Hocalı Katliamı'nın üzerinden 29 yıl geçti fakat acısı bugün de Azerbaycanlıların kalbinde tazeliğini koruyor. Ancak bu yıl, önceki yıllara göre Hocalı'ya daha farklı bir bakış açısı mevcut.
İnsanlık tarihine kara bir leke olarak yazılan bu katliam, hiçbir zaman unutulmayacak olsa da işgal altındaki toprakların kurtarılması, Azerbaycanlıların kalbine su serpip teselli oldu.
Azerbaycan Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Adil Aliyev, Hocalı'da yaşananların, insanlık tarihindeki en büyük suçlardan biri olduğunu, aynı zamanda uluslararası hukukun bu yaşananları "soykırım" olarak tanımaya olanak sağladığını bildirdi.
Aliyev, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hocalı'da yaşananların, 1949 Cenevre Sözleşmelerinin, Birleşmiş Milletlerin (BM) Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, Sivil ve Siyasi Haklar Sözleşmesi, İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezaya Karşı Sözleşme, Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi çok sayıda sözleşmenin ciddi ihlali anlamına geldiğini belirtti.
2. Dünya Savaşı sonrasında kurulan Nürnberg Mahkemesi, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesini örnek gösteren Aliyev, Hocalı için de benzer yargı sürecinin gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Aliyev, Ermenistan eski Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın "Hocalı'ya kadar Azerbaycanlılar bizim sivilleri öldürmeyeceğimizi düşünüyordu fakat Hocalı ile birlikte biz bu algıyı kırdık." şeklindeki mülakatını hatırlatarak "Bu mülakat, Ermeni güçlerin Hocalı'da yaşananları bilinçli şekilde yapmalarının kanıtıdır. Hocalı'da, insanlığa karşı en ağır suç olan soykırım suçu işlenmiştir. Azerbaycan halkının istediği tek şey Hocalı konusunda adaletin yerini bulmasıdır." ifadelerini kullandı.
Hocalı'da neler oldu
Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Azerbaycan'a karşı toprak iddiasında bulunmaya başlayan ve saldırıya geçen Ermeniler, 1991'in son günlerinde ablukaya aldıkları, bölgenin tek havaalanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı'yı ele geçirmek için harekete geçti.