Eğer hatadan dönülüp, haklarında tekrardan tutuklama kararı verilmemiş olsaydı, belki bunların içinden de kaçıp, soluğu diğerlerinin yanında alacaklar olacaktı. Bakmayın bunların isimlerinin başındaki sıfatlara; orada ne yazdığı önemli değil. İliklerine kadar FETÖ’cü bunlar. Gazeteci görünümlü tetikçiler! Bunlara hâlâ “gazeteci” diyen varsa, buyursun gelsin. Daha neler anlatırım, neler... Ortaya insanın tüylerini diken diken edecek bir iğrençlikler dizisi çıkar.
Cumhuriyet gazetesi gibi CHP de FETÖ’nün kontrolü altındadır. Darbenin askeri ayağını da, siyasi ayağını da millet yakından tanıyor, biliyor. Karanlıktan yararlanarak tankların arasından sıvışanlar, kendilerine “güvenli ev” arayanlar darbelerin siyasi ayağını soruşturacak akla ve yüreğe sahip olamaz. Sözün kısası; darbenin “siyasi ayağı” laflarını bırakın asıl siz ne ayaksınız, onu açıklayın.
Türkiye’deki anti-demokratik bürokratik/militer kadronun Kemalizm’i bir dönem Faşizm/Nazizm etkisindeyken bir başka dönemde Stalinist/BAAS çizgisinde şekillenmiştir. Dolayısıyla bu seviyesiz ideolojik bakış açısıyla oluşturulan Kemalist anlayışla, Milli Mücadelenin kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk arasında bir bağlantı yoktur.
IMF tarafından derlenen küresel fiyat endeksine göre gıda fiyatlarında yıllık artış oranı da yüzde 11’e yükseldi. Bu oran bir yıl önce, yani geçen yılın mart ayında negatifti. Küresel olarak gıda fiyatları düşüş trendindeydi. Benzer şekilde geçen yılın mart ayında yıllık bazda yüzde 30 düşen petrol ve enerji fiyatları da bu yıl yıllık bazda yüzde 66 oranında artıyor. Dolayısıyla, küresel fiyatlar da bizim tüketici enflasyonun yükselmesine katkıda bulunuyor.