Millet tüm siyasi iradelerin üstündedir. Zaten tam da bu yüzden son 15 yılın kazanımlarının siyasi taşıyıcısı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti, “atılım” sürecini başlatmış durumdadır. AK Parti işin ciddiyetinin farkındadır ve milletten başka hiçbir irade ve meşru yöntem aramaksızın yoluna devam edecektir. O yol milletin tarif ettiği yol olacaktır.
“Gezi’den Rakka’ya dövüşenlerin destan yazması” konusu; tarihte ajanlaştırılmış grupların ve ahmakların ne tarih, ne destan yazdığı görülmüştür. Bunların yutturmaya çalıştığı “destan” -öncülüğünü Pentagon’un yaptığı- Batı sisteminin bölgede yaratmaya çalıştığı “ikinci İsrail”in değirmenine su taşımaktan ibaret. Gezi’den Rakka’ya yazılan bir destan değil, olsa olsa Türk milletine ve Türkiye devletine karşı açılan geniş bir cephenin ve dolayısıyla Gezi’den Rakka’ya kadar uzanan bir ihanetin öyküsüdür.
Katar’ın da BAE gibi parası var; ama rüzgar BAE’nin arkasından esiyor. BAE, ABD ve İsrail’deki değişim karşıtı çevrelerle kurduğu ittifak ile parasını nüfuza ve siyasi mühendisliğe dönüştürebiliyor. Birisi parayı, diğeri ise operasyonel kabiliyeti masaya koyuyor. Ortadoğu’nun özellikle son altı senesini, hatta Gezi ve sonrası Türkiye’yi anlamak isteyenler bu ittifakı iyi incelesin.
Bir tarafta sistemin kurumsal olarak bağımlılık ilişkilerinin sürdürmekte karşılaştığı çelişkilerin artması sonucu olarak, Ortadoğu’ya terör örgütleri üzerinden yapılan müdahaleler ve bu müdahalelerinin aracı olan ‘ihanet çeteleri’ bulunmaktadır; diğer tarafta ise bu ihanet çemberini parçalamaya kararlı bir ülke ve onun yiğit evlatları ‘Asker Aydoğanlar’ durmaktadır. Ruhları şad olsun.
11 Haziran’daki ilk elemelerde seçmenlerden yüzde 12.5 üstünde oy alan her kişi, 18 Haziran'daki ikinci tura kalacak. Birçok kimse evvelki başkanlık seçiminde aşırı sağ Le Pen kazanmasın diye Macron’a oy vermişti. Şimdi ise seçmenler 'Macron akıllı ve bilgili gözüküyor, bu nedenle ona bir şans verelim!' şeklinde düşünüyor.