CHP, yüzde ellinin üzerinde hayır oyu elde etmek için bu kirli geçmişi unutturmak, Kürtlerden, muhafazakar ve milliyetçi seçmenden de destek almak zorunda. Geçmişteki vesayetçi, millet karşıtı pratikleri bugün CHP’den intikam alıyor. Bu nedenle “Hayır” kampanyasının en zayıf tarafı CHP’nin ta kendisi. Ne dramatik bir durum! Taktisyenler CHP’yi halktan gizlemeye, Kılıçdaroğlu’nu mümkün olduğunca halktan uzak tutmaya çalışıyorlar.
Siyasi iklimin öznesinin aracısız, doğrudan millet olmasıdır. Yasamayı da, yürütmeyi de doğrudan halkın seçmesi, iradenin milletin uhdesinde kurumsallaşmasıdır. Sözün de, kararın da, denetimin de millet de olmasıdır. Bu değişen iklimi doğru anlayabilmek için önce millete güvenmek esastır. Millete güven duymayanın bu değişimin ruhuyla, iklimiyle uyumlu olması mümkün değildir. Vesayet kurumlarıyla millet iradesini kontrol edenlerin, milletin kararlarına güven duyması da çok güçtür. Bu mahfillerin yeni sistemden çok rahatsız duymalarının nedeni budur.
2016'da, dün Ulusal Resmi İstatistik Ofisi'nden açıklanan verilerde, hem yerel, hem kamu, hem de Merkezi Hükümet bütçesinde, rekor düzeyde düşük işsizlik ve faiz düşüklüğü nedeniyle ve kamu borçlarını, faizi çok sınırlı olan Avrupa Merkez Bankası'nın alması nedeniyle, önemli boyutta bütçe fazlası oluştu. 2016'da toplam Almanya bütçesi 23.7 milyar euro fazla yaratmıştı. Angele Merkel de zaten bütçe dengesine çok önem veren bir kişi olduğundan fazla veren kamu bütçeleri büyük sevinç yarattı.
1997 28 Şubatı’nda, Sultan II. Abdülhamid’in mirasının yağmalaması ile milli iradenin güçlendiği 2017 28 Şubat’ında yeniden toparlanması denklemi, 28 Şubat zihniyetinin mahiyetini net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu ülkenin tarihi ve milli değerlerine savaş açan ve bin yıl süreceği iddia edilen bu zihniyet, 20. yılında tüm yönleriyle deşifre ediliyor, verdiği zararlar tamire çalışılıyor.