Bir skandala imza atacaktım. Ardından onlar harekete geçip, “Biz sana gereğini yap dedik, oku demedik” gibi bir gerekçe ile hem beni sıkıntıya sokacak, hem de programı yayından kaldıracaklardı. Hemen Bülent Arınç’ı aradım. Oynanan oyunu anlattım, “Ben bunu okumam” dedim. Sonunda ne oldu, biliyor musunuz? Onlar kazandı. TRT’deki o yapı, zaman içinde İnce Çizgi’yi yayından kaldırmayı başardı. Neyse ki hepsi geçti gitti. Sadece unutulmasın diye hatırlatmak istedim. FETÖ, işte böylesine alçak bir yapıydı!
Ankara-İstanbul maraton eylemi!.. Grup Başkanvekili Özgür Özel’den Meclis kürsüsüne ‘siyah örtü’ eylemi!.. Sezgin Tanrıkulu’ndan önce verdiği kanun tekliflerini birbirine ekleyerek yaptığı 3 kilometre uzunluğundaki ‘Rulo teklif’ eylemi!.. Velhasıl yapmadıkları bir ‘amuda kalkma’ eylemi kaldı!.. Bir de diyorlar ki; “CHP çalışmıyor, politika proje üretmiyor…” Bunlar ne?.. Ulan sırf ekşın be!..
Esasen bugünün Türkiye’sinde birbiri ile çarpışan iki görüş/duygu temelde bunlardır. Türkiye bundan beş, on, yirmi, elli yıl sonra tahmin bile edemeyeceğimiz bir noktada olacaktır. Ölü toprağını silkeledikten sonra, bilincimizde yeni bir satıh yaratıyoruz. 15 Temmuz bu sayede mümkün oldu. 15/16 Temmuz’a Doğu’nun 1789’u dememin nedeni de budur. Hatta ondan en önemli farkı, 15 Temmuz’un bir elit değil, bir millet hareketi olmasıdır. Bunun getirisi, başarılan şeyin sadece kendisini değil, tüm dünyayı önemsemesi olacaktır.
Sadece altı bakanın liste dışı kalmasıyla gerçekleşen revizyonun da beklentileri karşıladığını söylemek zor. Bu durumda geriye sadece teşkilatlar kalıyor. Genel trende baktığımızda, kongre sürecinin başladığı teşkilatlarda da büyük bir değişim beklemenin pek gerçekçi olmadığını söylemek durumundayız. Devam ede gelen bir siyasi harekette köklü değişimlere gitmenin doğru olup olmadığı ise ayrı bir tartışma konusu.
‘Dersim bir bağ içinde’ diye başlayan Türküyü bilirsiniz; Tunceli’yi ilk gördüğünüzde gerçekten bir güzellikler şehri olduğuna şahit olur, zihninizdeki imajla gerçek arasındaki farktan dolayı muhtemelen şaşırırsınız. Yıllardır bu şehirle ilgili anlatılan kara propaganda ister istemez bunda etkili olmuştur. Dersimle ilgili oluşan, oluşturulan imajın nasıl bir haksızlık olduğunu düşündüren birçok şey vardır. Bu haksızlığın başında gelen ise yıllardır burayı baskı altına almaya çalışan terör örgütlerinin bu şehre yaptıklarıdır. Böyle güzel bir şehrin terör örgütleriyle beraber anılması nasıl bir zulümdür!
Merkel ABD’ye, ülkesinin ekonomik yaklaşımını ABD’nin anlamasını ve de ABD’ye de uygulanmasını tavsiye ediyor. Almanya kendisini değiştirmek istemiyor. Bu arada Merkel yeni Fransız lider Macron ile de yakınlaşıyor ve de Fransa-Almanya işbirliğinin ABD’ye ve muhtemelen ortaya çıkabilecek ABD ve İngiltere Birliği'ne karşı direnebileceğini düşünüyor. Merkel’in kendisinden beklenen Avrupa liderliği yapıp yapamayacağı ise bugün Avrupa’da en çok konuşulan konu.