Türk Silahlı Kuvvetleri, birkaç gündür Afrin’de PKK mevzilerini vuruyor. Şimdi sakın “Onlar PKK’lılar değil PYP’liler” demeyin. Ben PKK demeye devam edeceğim; çünkü yok aralarında herhangi bir fark. Bu ne anlama geliyor, biliyor musunuz? El Bab’daki temizlik bittikten sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Münbiç’e yöneleceğini. Afrin’daki PKK-PYD mevzilerinin vurulması, önümüzdeki günlerde yaşanacakların habercisi. El Bab’dan sonra biz bunları konuşacağız.
Cumhurbaşkanı adayı olmak için milletvekilliğinden vazgeçilmek zorunda. Bir genel başkanın seçimi kaybetmesi durumunda görevine devam etmesi artık çok daha zor. Sanırım CHP’nin asıl korktuğu bu. Artık sadece kurultay kazanmakla genel başkanlık koltuğuna çakılmak ve darbe gözlemek söz konusu olmayacak. Halkın yüzde elli artı birinin oyunu almak için liderler toplumun tamamını kucaklamak zorundalar. Mezhepçi, ayrılıkçı, marjinal akımların yürütmeyi ele geçirmesi mümkün değil. Ama bugün mümkün…
Allah’ın Resulü’nün ‘ümmi’liği üzerine yapılan yorumlardan en muteberi ve en çok taraftarı olanı şudur, malumunuz; Peygamberimiz; kendisinden önce ortaya çıkmış, insan zihnini kirleten ve varlığını bozan ne kadar fikir, düşünce, kanaat, gelenek, görenek, felsefi akım ve hatta din var ise onların hepsinden habersiz, hepsinden beri ve hepsine karşı ümmi idi. Yani tertemiz bir zihinle, piri pak bir gönül ile vahye muhatap oldu.
Kimin kaybedeceğini anlamak için bakılması gereken yer ‘devlet’ ve ‘toplum’ arasındaki ilişkiler ve bu ilişkilerde yaşanan çelişki ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan potansiyel değişme eğilimleridir. Bu tartışmayı şu önermeler etrafında ele almak mümkündür.