Murat KELKİTLİOĞLU murat.kelkitlioglu@aksam.com.tr
İsterseniz, tepki gösterdiğiniz yazı başlığını açalım! 16 Nisan'da oylayacağımız Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni istemeyenlerin başında geliyor PKK terör örgütü. O kadar ki, yaptıkları açıklamalarda referandumdan ‘evet’ çıkması halinde nasıl bir durumla karşı karşıya olduklarını da söylemekten çekinmiyorlar. Terör örgütünün sözde yöneticilerinden Cihan Eren diyor ki; referandumdan ‘evet’ çıkarsa PKK’nın sonu olur. Bu açıklama, yeni sistemin terör örgütlerinin sonunu getireceğini kanıtlamıyor mu?
“Bu böcekvari insanlardan aldığınız oylarla övünüyorsunuz. Bunlardan herkes oy alır, şeker veren de, yarım ekmek veren de oy alır” diyen biri bile çıkmıştı. Çünkü bir grup seçkin devletin tapusunun kendilerinde olduğunu düşünüyorlardı. Baykal da bu eski düşünceyi dirilterek “tapu” benzetmesini kullanmış olmalı. Huylu huyundan vazgeçmezmiş. Ben 2007 yılında sarf edilmiş bu cümleleri buraya aktarırken dahi utanıyorum. Koca koca adamlar, kadınlar hala utanmıyorlar. “16 Nisan halkoylaması, 2007 sürecinin, 15 Temmuz’un bir devamıdır” derken bunu kastediyorum.
Kabına sığmayan, yükselme arzusunun heyecanıyla daha iyiyi, daha etkin olanı sistemine yerleştirmeyi çalışan bir Türkiye dinamizmi yeniçağın yükselen yıldızı olmaya adaydır. Bu vurgu kör iyimserliği yansıtmıyor. Ortada somut veriler ve göstergeler ve yapısal dönüşümler ve tüm bunları besleyen ve diri tutan güçlü bir zihniyet ve onun taşıdığı özgüven var.
10 yıl geçti ve ABD hala kendi standartlarına göre düşük bir büyüme oranında! Dev boyutta da cari denge açığı var. ABD’nin gidişatını soruşturanların tedbirli düşünceleri, doğru bir yaklaşım olabilir. Ancak ABD’de son dönemde önemli değişiklikler de var. 2016'da özellikle de üçüncü çeyrekten sonra , ABD’de son 10 yılın en yüksek kredi kartı kullanımı oranı ve otomobil ve öğrenci kredileri,ve de konut ipotek kredisi artışı gerçekleşti.
Mesleki eğitim kapsamına alınan işletmelerden 10 ve daha fazla çalışanı olanlar, istihdamın % 5’i kadar çırak ve stajyer çalıştırmak zorunda. Bu kişilere de asgari ücretin en az %30'unun ödenmesi şart. Devlet bu ücretin üçte ikisini İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılayarak, işverene destek oluyor.