MİT Kontrterör Dairesi eski Bakanı Mehmet Eymür, a Haber’de yeni açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedefte olduğunu ve kendisine bir suikast girişiminde bulunulabileceğini söyledi. Zaten bunu söyleyebilmek için MİT mensubu ya da müneccim olmaya gerek yok. Konu daha önce de gündeme geldi; 15 Temmuz’da ise, hepimizin gözü önünde denendi. Hiçbirinde başarılı olunamadı.
ABD, Ortadoğu’ya yıllardır sadece felaket taşıyor; Irak’ta, Suriye’de akan kanın sorumlusu ABD değil mi? Terör örgütlerini kullanarak Irak’ı, Suriye’yi tanınmaz hale getirdiler. Şimdi aynısını Ortadoğu’da ayakta kalan diğer devletlere yapmaya çalışıyorlar. Terör örgütlerini silahlandırarak Ortadoğu’yu etnik ve mezhep savaşlarıyla cehenneme çevirmeyi planlıyorlar. PYD’yi güçlendirerek çatışmaları orta vadede Kürt-Arap, uzun vadede Türk-Kürt savaşı biçiminde yaymayı hedefliyorlar.
Sanayi üretiminde kasım ayı verileri TÜİK tarafından açıklandı. Buna göre kasımda sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 4.6 oranında arttı. Bu artış beklentilerin bir miktar üzerindeydi. Ancak eylül ve ekim aylarındaki düşük büyüme oranları göz önüne alındığında çok güçlü bir üretimi temposundan bahsetmek zor. Sanayi üretimi eylülde yüzde 4.2 oranında azaldıktan sonra ekimde yüzde 0.2 (yani binde 2) oranında artmıştı. Son üç aylık ortalamada sanayi üretimi artışı oranı hala yüzde 0.3 seviyesinde.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘bize diz çöktüremeyeceksiniz, bizi teslim alamayacaksınız’ diyerek açıkça meydan okuması durduk yere ortaya çıkan bir tavır değil, bir devletin en üst düzeyinde bağımsızlık iradesinin göstergesi olarak anlaşılmalıdır. Bu iradenin kaynağında şüphesiz demokrasiyle güçlenmiş devlet bilinci, bölgeye karşı tarih ve kültürel bağlarla duyulan sorumluluk ve dahası büyük bir imparatorluğun içinde yüzlerce yıl birlikte yaşamış akraba topluluklara karşı duyulan insani sorumluluk bulunmaktadır.