Libya ordusu, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'e bağlı milislerin başkent Trablus'un güneyindeki sivil yerleşimlere tuzakladığı ve Libyalı ekiplerce etkisiz hale getirilen mayın ve el yapımı patlayıcıları (EYP) sergiledi.
Genelkurmay Başkanı Şerif, burada yaptığı konuşmada, sivil alanlardaki patlayıcıların temizlenmesi sırasında hayatını kaybeden Libyalı mayın imha ekibinde yer alanlara Allah'tan rahmet ve yakınlarına başsağlığı diledi, mayın imha çalışmalarını sürdüren ekiplere de teşekkür etti.
Mayınlar, Rus Wagner paralı askerlerince tuzaklandı
General Rutab, sivil yerleşimlere tuzaklanan mayın ve EYP'lerin, Trablus'un güneyindeki Ayn Zara, Selahaddin ve Trablus Havaalanı bölgelerini kapsayan 600 kilometrekarelik geniş bir alanı kapsadığına dikkati çekti.
"Daha önce Sirte'de terör örgütü DEAŞ'ın tuzakladığı patlayıcıları da bildiğimiz için bu konuda tecrübeliyiz. DEAŞ saflarında doğu bölgelerinden yerel unsurlar vardı ve onların hangi yöntemleri kullandığını biliyorduk. Trablus'un güneyindekiler (patlayıcılar) ise oldukça gelişmiş ve komplike düzenekler. Bunlar Rus menşeli mühimmatlar ve DEAŞ unsurlarının yaptığı gibi yerel imkanlarla hazırlanmış değil. Buradakilerde de görüldüğü gibi mühimmatların üzerinde Rusya'da üretildiğine işaret eden ifadeler bulunuyor. Bu patlayıcı düzeneklerinin, yüksek teknik bilgiye sahip, oldukça profesyonel kişiler tarafından tuzaklandığını anlıyoruz. Libyalı unsurlar bu tür tekniklere sahip değil."
"Ekiplerimiz, Trablus'un güneyinde bu patlayıcıları tespit, imha ve belgeleme çalışmalarını sürdürüyor. Çünkü bu toprakların sahibi biziz. İsyancıyı (Halife Hafter) desteleyen ve onunla ittifaklar kuranların politikaları, imkanları ve tuzakları bizi etkilemeyecek. Güçlü olanlar bizleriz. Libya topraklarının tümünü kurtarıncaya, sivil ve çağdaş bir devlet inşa edinceye kadar geri adım atmayacağız. Askeri vesayete izin vermeyeceğiz. Kırmızı çizgilerimiz; şehitlerimizin kanı, devletin sivilliği, (2011) Şubat Devrimi ve hükümetimizin meşruiyetidir. Elbette dost Türkiye hükümetine de lojistik ve eğitim yardımlarının yanı sıra mayınların temizlenmesinde bize verdikleri desteklerden ötürü teşekkür etmeyi unutamayız. Bu yardımlar, ortak teknik çalışmalara dayanmaktadır ve uluslararası hukuka tamamen uygundur."