1927' de bölgede yapılan ilk incelemede herhangi bir meteor izine rastlanmadı. Patlamaya ilişkin anti madde çarpışması, kara delik ya da nükleer enerjiyle çalışan bir uzay gemisi varsayımları bugüne kadar çözülemedi.
Kopenhag'daki ulusal müze ve Danimarka Yerbilim Araştırmaları Kurumu'nun karbon–14 ölçüm Laboratuarı'ndan Kaare Lund Rasmussen ve ekibi, bu sonuca bölgeden aldıkları bir yüzyıl yaşındaki turba örneklerini inceleyerek varmışlar. Turba, çürüyen bitkilerden oluşan bir tür yer kömürü.
Araştırmacılara göre "Tunguska olayı" 1-10 milyon ton ağırlığında bir buz kütlesinin orman üzerinde patlamasıyla meydana gelmiş. Rasmussen, buz kütlesinin, her 3,3 yılda bir dünyanın yanından geçen Encke kuyruklu yıldızından koptuğu görüşünde. Olay tarihinde bölgede bulunan çoban ve göçebeler, 30 haziran 1908 günü patlamadan hemen önce gökten parlak bir cismin düştüğünü söylemişlerdi.
Hiroşima'ya atılan atom bombasından 650 kat daha güçlü olan patlama 1000 km uzaktan duyulmuştu. Patlamanın yol açtığı şok dalgası, merkez bölgesinin yarıçapı dışındaki 20 km genişliğinde bir çember içindeki tüm ağaçları devirirken, merkezdeki ağaçlar ayakta kalmış, ancak tüm yaprakları dökülmüştü.
Danimarkalı araştırmacı, "Patlayan cismin, yüzde 99,5'i donmuş su ve metandan oluşan bir buz parçası olduğunu düşünüyorum" diyor.
Rasmussen, şaşırtıcı bir başka bulgunun da inceledikleri turbanın 1908 yılına ait katmanlarında pek az iridyuma ve karbon-14 izotopuna rastlanması olduğunu söylüyor. İridyum, meteoritlerde bulunmasına karşın dünyada çok az rastlanan bir element. Buna karşılık dünya atmosferine giren buz parçasında büyük ölçüde normal karbon-12 ve özellikle karbon-13 izotopu bulunuyormuş.
Araştırmacıya göre Turba örneklerindeki iridyumun çeşitli karbon izotoplarına oranı ve bir takım başka özellikler, düşen cismin bir kuyrukluyıldızdan geldiğini kanıtlıyor. Rasmussen ayrıca, düşen buz parçasının milyarlarca yıl önce oluştuğunu belirtiyor.