Altın hakkında bilmediğiniz 25 ilginç gerçek
Altın hakkında daha önce hiç duymadığınız birbirinden şaşırtıcı 25 ilginç gerçek...
Altının uzaydan gelmiş olduğunu söylesek, bu sizin için yeterince şaşırtıcı olur diye düşünüyorum. Peki, bu nasıl mı oldu? Hemen söyleyelim, şöyle ki altının ve daha birçok değerli metalin dünyamıza gelişi, yaklaşık 200 milyon yıl önce ortaya çıkan bir meteor bombardımanı vesilesiyle olmuştur.
Bilim adamlarının görüşüne göre, dünyamızda var olan altının %80'i, hala keşfedilmemiş olarak yer altında bulunuyor.
Altın, yoğun ve katı bir metal olarak bilinmesine rağmen, toksik özellikte değildir ve şaşırtıcı bir şekilde, yiyeceklerle içeceklerde kullanılabilmektedir.
Dünyanın en büyük altın keseğinin ağırlığının, yaklaşık 90 kg olduğu bilinmektedir. Ayrıca altın keseğinin tanımını bilmeyenler için, yerden temiz külçe olarak çıkartılan altının bu şekilde adlandırıldığını ayrıca belirtelim.
Dünyanın en güvenlikli yerlerinden biri olan Ford Knox'ta muhafaza edilen altın miktarının 4.2 milyon kilogram (147 milyon ons) olduğunu biliyor muydunuz?
Altın, ilaç sektöründe, elektronikte ve radyasyon koruyucu kalkanları gibi daha birçok farklı alanda kullanılıyor.
Bir Olimpiyat altın madalyasının yalnızca %1.34'ünün gerçek altın olması gerçekten şaşırtıcı, değil mi?
Evlilik yüzüklerinizi sürekli taktığınızı düşünecek olursak, her bir senelik kullanım süresi sonunda, 6 miligramlık altının yüzüğünüzden eksildiğini biliyor muydunuz?
Dünyada bulunan altının %11'inin Hintli kadınlara ait olduğu bilinmektedir. Bu oran da Almanya, İsviçre ve Amerika'nın sahip olduğu toplam altın rezervinden daha fazla altın miktarına karşılık gelmektedir.
Amerika'nın 20 dolar değerindeki bozuk parası 1933 Double Eagle, dünyanın en pahalı altın bozuk parası olarak biliniyor. Zira bu metal para tam 7.5 milyon dolara satılmıştır.
Astronotların kullandığı özel kaskların üretiminde altın da kullanılmaktadır. Zira altından oluşan bu tabaka, radyasyon için bir koruyucu olmasının yanında, aynı zamanda güneşin ısı etkisini de azaltmaya yaramaktadır.
1935 yılında Franklin Roosevelt, altının fiyatını 20 dolardan 35 dolara yükseltmiştir. Bu durumun bir sonucu olarak da dolar %40 değer kaybetmiştir.
Güney Afrika, bir zamanlar en büyük altın üreticisi olarak biliniyordu. Lakin bu durum, 2008 yılında Çin'in en büyük altın üreticisi unvanını kapmasıyla birlikte değişmiş oldu.
Bu sorunun cevabını, çoğu insan elmas olarak düşünmektedir değil mi? Ancak durum hiç de böyle değildir, zira altın elmastan daha nadir bulunmaktadır.
Suların buharlaşması sebebiyle, depremlerin altını su yüzüne çıkardığını daha önce duymadınız değil mi?
Şu ana kadar çıkartılan altın miktarını birleştirecek olursak, bunun sadece 3 adet olimpik havuzu doldurmaya yeteceğini biliyor muydunuz? İşte tam da bu yüzden, altın elmastan daha nadir bir üründür.
Dubai, obez çocukların kilo vermesine yardımcı olabilmek için sıra dışı bir program başlatmıştır. Bu programa göre, obez çocukların verdikleri her bir kilo için ödül olarak 2 gram altın verilecektir.
Ortaçağ'ın en kötü hastalıklarından biri olarak bilinen bubonik vebasından kurtulmak isteyen insanlar, eritilmiş altın içiyor ve parçalanmış zümrüt yiyorlarmış.
Amerikalı bir aktör olan Mr T'nin altın koleksiyonunun değeri, tam 120.000 dolar olarak bilinmektedir. Ülkemizde bir zamanlar efsane olan A Takımı'ndan Baracus olarak tanıdığımız karakterin altına olan tutkusu gerçekten ileri boyutta.
Game Of Thrones izleyicilerine oldukça tanıdık gelecek bir vakanın, bir zamanlar gerçek hayatta da vuku bulduğunu biliyor muydunuz? Peki, bu olay ne miydi? Hemen söyleyelim, bu olay 1599 yılında Ekvador'da İspanyalı bir yöneticinin, boğazından aşağıya eritilmiş altın dökülerek öldürülmesi olmuştur. Tıpkı, dizideki Khaleesi'nin erkek kardeşinin başına gelen olay gibi.
