Bitti, bir seçimi daha geride bıraktık. Tablo ortada. Bu seçimin iki net mağlubu var. Biri HDP, diğeri de İyi Parti.
Terörle mücadelenin olumlu sonuçları siyasete de yansıdı. HDP’nin hem oyları geriledi, hem de önemli bazı belediyeleri kaybetti. Sezai Temelli’nin seçim öncesi yüksek perdeden atıp-tutmaları işe yaramadı. Sonuç, kendisi ve partisi açısından hayal kırıklığı oldu.
Hep söylüyordum; İyi Parti için “toplama parti” diyordum. Dağılacağı yorumlarını yapıyordum. Yine aynı noktadayım. O da beklediği sonucu alamadı. Bu seçimin ardından dağılma süreci hızlanacak.
Bir de tabii anket firmaları var. Seçim öncesi hayli uğraştılar, bayağı didindiler. Ancak, algı operasyonları başarılı olmadı. Seçmeni çok fazla etkileyemediler. Hedefledikleri sonuç ortaya çıkmadı.
Kim ne derse desin, kim aksini iddia ederse etsin, seçmen “beka” dedi. “Bastırın, yerel seçimler ilk adım olsun, Erdoğan’ı gönderelim” kampanyasına prim vermedi. Huzur ve istikrardan yana oy kullandı.
Kılıçdaroğlu’na gelince…
O da hedefi tutturamadı. Belki yine tutunacak, avunacak birtakım rakamlar bulacak. Ancak, 31 Mart öncesi yaptığı konuşmalara bakılırsa, seçim sonuçları Kılıçdaroğlu açısından da pek iç açıcı olmadı. HDP, İyi Parti ve SP’nin desteğiyle ancak bu sonucu alabildi.
Kılıçdaroğlu’nun, Ankara’da ortaya çıkan sonuçla da övünmesi mümkün değil. Ankara’da CHP değil, Mansur Yavaş faktörüdür öne çıkan. Beğensek de beğenmesek de, kendisini eleştirsek de Yavaş, CHP rozeti takmadan ve “Ben partiler üstüyüm” diyerek bu sonucu aldı.
Ak Parti ve MHP açısından bakıldığında ise, gelen ve giden belediyeler var. Bazı yerleri kaybettiler, bazı yerleri kazandılar.
Sonuçta bitirdik yerel seçimleri.
Artık 2023’e kadar Türkiye’de seçim yok. Beka sorunu halen ciddi olarak önümüzde duruyor. Çünkü içte de de dışarıda da pusuda bekleyenler var. Türkiye yeteri kadar zaman kaybetti ve önümüzdeki 4 yıllık dönemi iyi değerlendirmemiz gerekiyor.