• $32,3483
  • 35,1212
  • 2310.03
  • 9079.97
16 Ekim 2021 Cumartesi 07:00 | Son Güncelleme:

İşitme Engelliler Kadın Voleybol Milli Takımı dünya şampiyonu! "Bakışlarıyla anlaşabilen bir aile olduk"

İşitme Engelliler Kadın Voleybol Milli Takımı dünya şampiyonu! "Bakışlarıyla anlaşabilen bir aile olduk"
- MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Ülkemize büyük bir gurur yaşatan İşitme Engelliler Kadın Voleybol Milli Takımı antrenörü Oya Erginay Dede, "Gerçekten çok iyi hazırlandık. Kimse bu başarının şans eseri geldiğini düşünmemeli. Bunun dışındaki ikinci etken de sporcularımızın ortaya koyduğu mücadele ve hırs oldu. Aylarca hep birlikteydik, arkadaşlıkları kardeş sevgisine dönüştü. Bazen tek bir bakışla birçok şey anlatabilecek kadar birbirimize alıştık." diyor.

Türk sporu bu yıl altın sezonunu yaşıyor... Genç sporcular, katıldıkları her turnuvadan madalyalar ile döner oldu. Ülkemizin adını dünyaya duyuran ve bayrağını dalgalandıran İşitme Engelliler Kadın Voleybol Milli Takımı da Dünya Şampiyonası finalinde İtalya'yı 3-2 yenerek altın madalyayı ülkemize getirdi. Dünya şampiyonu olan milli takımımızın antrenörü Oya Erginay Dede ile sporcular Ayşe Sinem Başgöynük ve Özlem Güven'e başarılarının sırrını sorduk...

Öncelikle sizi tebrik ediyoruz... Neler hissediyorsunuz?

Duygularımı ifade etmek çok kolay değil. Tabii ki heyecan ve çok büyük bir gurur var ama en önemlisi sporcularım için duyduğum mutluluk. Özel hayatlarında birçok sorunla mücadele eden işitme engelli sporcularımın bu başarıya ulaşmalarına yardımcı olabilmek beni çok mutlu etti. Türkiye İşitme Engelliler Federasyon Başkanımız Yakup Ümit Kihtir ve Başkan Vekilimiz Kerim Vural'a çaba ve desteklerinden dolayı çok teşekkür ederim. Arkamızda güçlü bir yönetim olduğunu bilerek orada olmak, takıma güven verdi.

İtalya'ya giderken 'biz bu turnuvadan şampiyon çıkarız' demiş miydiniz?

'Şampiyon oluruz' gibi bir düşüncemiz yoktu. Ancak ilk üçe gireceğimizi tahmin ediyorduk. Turnuvanın ilk maçında İtalya'yı yendiğimiz zaman ise şampiyon olacağımızı düşünmeye başladık.

Başarınızın sırrı nedir?

En büyük etken çalışma tempomuzdu. Gerçekten çok iyi hazırlandık ve bu yüzden kimse bu başarının şans eseri geldiğini düşünmemeli. Bunun dışındaki ikinci etken de elbette sporcularımızın ortaya koyduğu mücadele ve hırs oldu. Her maça büyük coşkuyla çıktılar. Aylarca hep birlikteydik, takım olmayı öğrendiler, arkadaşlıkları neredeyse kardeş sevgisine dönüştü en önemlisi de buydu.

Sporcularınız ile aranızdaki iletişimden, sinerjiden bahseder misiniz? Sadece bakışarak anlaştığınız oluyor mu?

Genellikle işaret diliyle anlaşıyoruz ki bu da uzun kamp sürecinin bir başka artısı idi. Bu dönemde oyuncularım bana işaret dilini öğrettiler ve iletişimimiz başka bir seviyeye geldi. Maçlarda kızlarla iletişimimizi Umut Bey sayesinde kuruyoruz. Antrenmanlarda iletişim nispeten daha kolay oluyor. Çünkü dönüp bana bakmaları mümkün oluyor. İşitme engellilerin çok güzel dudak okuma becerileri de var. Ben tane tane konuşuyordum onlar dudağımı okuyorlardı buda iletişim yönlerimizden biriydi. Maçlardaki iletişim biraz daha zor oluyor tabii... Çünkü orada bir heyecan ve konsantrasyon var. Çoğu zaman bana bakmalarını sağlamak mümkün olmuyor. Ancak buna da çözüm bulduk. Sporcularımın dikkatini çekmek istediğim zaman yere vurarak o titreşimi hissetmelerini sağlayabildim. Böylece onlar bana bakıyor ve ben de anlatmak istediğimi anlatabiliyordum. Bazen tek bir bakışla birçok şey anlatabilecek kadar da birbirimize alıştık.

Şampiyonaya geri dönersek kamp süreci nasıl geçti?

Temmuz ayının başından turnuvaya kadar dört adet kamp yaptık. Tüm kamp süreci boyunca oyuncularımızla teknik ve taktik çalışmalar yaptık. Rakip takımların maçlarını izleyip hazırlıklarımızı tamamladık. Bunların dışında psikolojik olarak da bir süreç geçirdik ki bunun başarıya büyük etkisi oldu.

Bundan sonraki hedef nedir?

Olimpiyatlar... Bu konudaki hazırlıklarımıza kısa süre sonra başlayacağız ancak takımımıza bazı takviyeler de yapmak istiyoruz. Olimpiyata katılan takımlar güçlü ve tecrübeli oyunculardan oluşuyor. İşimiz kolay değil ama başarabiliriz...

Türkiye bu alanda dünyada ne durumda?

Voleybol branşında dünyada önemli bir yere sahibiz ve aynı şey işitme engelli takımlarımız için de geçerli. Bu yüzden başarımızı sürdürülebilir halde tutabilmek için çok fazla çalışmamız gerekiyor. İşitme engelli gençlerimizi spora yönlendirmeliyiz ki Türkiye'mizin adını her şampiyonada duyuralım.

O halde ailelere bir çağrınız olur mu?

Her şeyden önce, işitme engeli spor yapmaya asla engel değil. Takımımızda bulunan sporcularımızın neredeyse tamamı TVF liglerinde oynuyor. Hatta Sultanlar Ligi'nde oynayan oyuncumuz dahi var... Voleybol gibi takım sporlarında yer alan işitme engelli gençlerimiz hem takım ruhu içerisinde kişisel gelişimlerine fayda sağlayabilir hem de sporun getirdiği kendine güven duygusu ile hayatta daha başarılı olabilirler. İşitme engeli olmayan bir sporcu ile işitme engelli bir sporcunun ulaşabilecekleri sportif performans açısından hiçbir fark yok.

AYŞE SİNEM BAŞGÖYNÜK: VOLEYBOLLA ÖZGÜVENİM YERİNE GELDİ

Küçükken çok fazla ateşlenen bir çocuktum. Ateşli hastalıktan dolayı işitme kaybım başladı. Voleybol bu anlamda benim hayatımı etkiledi. Neredeyse on yıldır voleybol oynuyorum. Babamın sayesinde başladım, beni o yönlendirdi. Bu sene İstanbul Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü'nü kazandım. Ancak voleybolun hayatımdaki rolü çok büyük. Çünkü çok fazla verilen bir emek var. Sessiz sakin kimseyle konuşamayan biriydim önceden. Bir takım sporu yapmak insana çok fazla özgüven getiriyor. Ve en önemlisi beni çok mutlu ediyor. Takımla aramızdaki iletişim çok iyi. Takımın en küçüklerinden biriyim. Beni yönlendiriyorlar hatalarımı söylüyorlar ve gerçekten bana çok yardımcı oldular. Milli formayı bu ikinci giyişimdi. Bundan önce U21 turnuvasında bu takımda bulunmuştum. Başarımızın sırrı sanırım tam olarak bir aile gibi olmamızdı. Çünkü buraya gelmeden çok uzun bir kamp süreci geçirdik ve kimse ailesini görmemişti. O yüzden artık tam kenetlenmiş bir haldeydik. Çok uzun bir kamp süreci geçirdik ve bu ne kadar bizim birbirine yakın olmamız için iyi olsa da çok uzun yorucu da bir süreçti. Ama bunu iyi şekilde yönettik ve kazanmasını bildik. Şampiyonada son maça çıkarken aklımızda kazanmaktan başka bir şey yoktu. Sayının, setlerin hiçbir önemi yok, biz bugün bu sahadan şampiyon olarak ayrılacağız dedik. Son maça çıkmadan önce Oya Hoca gelip milli değerlerden, bayrağımızdan bahsedince bir kaç arkadaşım hatta bende gerçekten gözyaşlarımızı tutamadık. Bu genel olarak tüm maçlardan önce böyle oldu ve gerçekten bizi inanılmaz gaza getirdiğini düşünüyorum. İstiklal Marşımız çalmaya başladığı an içimde inanılmaz bir gurur oluştu. Tüm olanlar rüya gibiydi. Bunu 18 yaşında yaşamak bu takımın içinde olmak bana çok şey kattı ve hepsi için çok mutluyum. Havaalanında çiçeklerle karşılanmak yine bizleri çok mutlu etti ve inanılmaz bir heyecan vardı, ailemi göreceğim için. Arkadaşlarımdan ve hocalarımdan ayrıldıktan sonra ilk annemi görüp çok ağladım. Sonra ikisine de sarılmak gerçekten dünyanın en iyi duygusuydu.

ÖZLEM GÜVEN: İŞİTME KAYBI OLAN GENÇLERİ SPORA YÖNLENDİRMELİYİZ

Beden eğitimi öğretmenliği mezunuyum. 24 yaşındayım ve 15 yıldır voleybol oynuyorum. Voleybola beden eğitimi öğretmenim yönlendirdi. İşitme kaybım vardı ama bu milli takımın varlığından haberim yoktu. Lig maçlarında oynarken Oya Hoca ile tanıştım ve milli takıma seçildim. Sporcu sayımız aslında az. Kimse İşitme Engelliler Milli Takımı olduğunu bilmiyor. Bunu duyurmak ve işitme kaybı olan sporcuları ve gençleri spora teşvik etmek büyük hedeflerimizden biri olsun istiyorum. Milli formayı ilk kez giydiğim bu sezonda derece almak büyük mutluluktu o heyecanı tatmak o duyguları yaşamak benim için çok başkaydı. Voleybol benim hayatımda birçok şeyi değiştirdi. Daha pozitif, daha sosyal bir hayatım oldu. Sürekli devam eden antrenmanlar, maç tempoları ve bununla birlikte gelen heyecan, kazanma isteği, hırs voleybolun bana kattığı önemli şeyler oldu. Voleybolu seviyorum o heyecanı yaşamayı o tempoyu yakalamayı seviyorum. Elbette yorulduğumuz zamanlar oluyor fiziksel ve psikolojik olarak ama hepsini bir şekilde aşıyoruz. Haftada hemen hemen her gün antrenman yapıyoruz çoğu zaman çift antrenmanlar oluyor. Şampiyona için de çok çalıştık. Başarımızı sırrı bence takım olabilmekti. Birbirimize olan inancımızı hiç kaybetmedik, saha içerisinde sürekli bir yardımlaşma halindeydik. En önemlisi biz bunu yapabileceğimize hep birlikte inandık. O günü kelimelerle ifade etmekte çok zorlanıyorum. Çünkü çok başka bir heyecandı takım halinde tek bir hedefimiz vardı Türkiye'yi dünya şampiyonu yapmak. O gün orada Türk bayrağını dalgalandırmak İstiklal Marşımızı okumak istiyorduk. Ve hep birlikte el ele o savaşı kazandık. O kupayla ülkemize dönebilmek, ülkemizi gururlandırmış olmak bizi çok mutlu etti.

  • işitme engelliler kadın voleybol milli takımı
  • dünya şampiyonu
  • oya erginay dede
  • ayşe sinem başgöynük
  • özlem güven
Vatandaş, 'Bize neyin sözünü verebilirsiniz?' diye sordu... İstanbul'a yeni metro müjdesi!
Vatandaş, 'Bize neyin sözünü verebilirsiniz?' diye sordu... İstanbul'a yeni metro müjdesi!

Vatandaş, 'Bize neyin sözünü verebilirsiniz?' diye sordu... İstanbul'a yeni metro müjdesi!

Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar
Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar

Deprem uzmanlarından korkutan İstanbul uyarısı! Riskli ilçeleri açıkladılar

Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'
Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'

Çin, 'Türkiye rekor kırdı' diyerek duyurdu! 'NATO ülkelerinden Ortadoğu'ya kadar...'