Danıştay dün aldığı bir kararla yeni sınav sisteminin öğrencileri eşitleyen kısmını iptal etti.
Şikâyet eden istanbul Barosu. Hukuk karşısında boynumuz kıldan ince tamam ama lütfen bir daha düşünün. 1999 yılında uygulanan tek basamaklı sınav ülkemizde ne kadar büyük yaralar açtı. 1999 yılında getirilen sistemin akademik kısmını hiç yorumlamayacağım. Orası tam bir facia ama diğer taraf daha facia.
Nasıl bir uygulama idi hatırlatayım.
Öğrenciler üniversiteye girmek istediklerinde onlara sorardı; "Hangi okuldan geliyorsun?" Öğrenci cevap verirdi; "Meslek lisesi bilgisayar bölümü." Sistem derdi ki; "Kusura bakma, sınavda ne yaparsan yap sadece bilgisayar öğretmeni ve iki yıllık bölüm kazanabilirsin." Çocuk "Neden" der, sistem; "Çünkü sen 14 yaşında o okulda okumaya karar verdin." Çocuk; "Ama bilmiyordum.
Babam da çiftçi, bilememiş." Sistem; "Buseydin" der.
Sizce bu diyalog sağlıklı mı?
Düşünün fen lisesine giden ülkemizin en zeki çocuklan maalesef avukat olamıyor. Neden mi? Çünkü onlar sayısalcı. Okula ilk girdiklerinde sayısalcı oluyorlar. Yani bu sisteme göre zeki hukukçumuzun olması çok zor. Zeki iletişimci de olamaz. Zira okulların "başarısız" öğrencileri sözelci oluyor. Bir de biz öyle mükemmel bir sisteme sahibiz ki; çocuklarımızı 14-15 yaşında yönlendirip işi bitiriyoruz. O yüzdendir ki üniversiteye gidenlerin %61'i ilgi ve yeteneğine uygun yerde olmadığını söylüyor.
BÖYLE UYGULAMA NEREDE VAR?
Allah'ınızı severseniz, bunun neresi sağlıklı ve adil. Dünyanın neresinde böyle saçma bir uygulama var. Şimdi ilköğretimden çıkan kaç çocuk lisede yeteneği ve ilgisine göre okuyabiliyor: "Hiiiççç". Hangi çocuk lisede gösterdiği başarıdan dolayı istediği üniversiteye girebiliyor: "Hiiiççç". Peki, söyler misiniz eğitimin temel amacı öğrencileri ilgi ve yeteneklerine göre geliştirmek, yönlendirmek değil mi? Öğrencilerin önüne barajlar, setler koyarak nereye ulaşacaksınız.
YÖK'ün aldığı kararın neresi yanlış söyler misiniz? Danıştay hangi aileye, hangi çocuğa sordu da bu kararı aldı.
Hukuk toplum yaranna değil midir? Yarın gazete manşetlerini duyar gibiyim, "Danıştay yeni sınav sistemini iptal etti." Öğrencilerin kafası karışacak, birçok öğrencinin hayalleri çökecek, kimin buna hakkı var ki.
Ben YÖK'ün yerinde olsam bu işi çok kolay çözerim. Sizin dediğiniz olsun derim alan içi katsayıyı "0.15" yaparım.
Alan dışı katsayıyı "0.13" yaparım ve derim ki alın size katsayı farkı. 1999 yılından bu yana bu ülkede sadece katsayı konuşuyoruz. Eğer problem bir okul türüyse ki imam hatipleri kastediyorum, MEB sayısını yeniden düzenler olur biter. Bu okullar bu devletin okulları değil mi yoksa? Lütfen yeter; herkes derdi neyse çıksın söylesin. Milyonlarca öğrenci oturmuş gece gündüz sınava hazırlanıyor. Bu motivasyonu bozmaya ne hakkınız var. Ben öğrenci velilerinin yerinde olsam Danıştay'ı dava ederim. Benim çocuğumun motivasyonunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur.
Hiç panik yapmaya gerek yok. Eğer YÖK geçen yıl önce 45. maddeyi değiştirip sonra sistemi değiştirseydi bugün bunlan yaşamayacaktık. Ama yine de yaşardık yaa, çünkü bizim için önemli olan eğitimimiz geleceğimiz falan değil. Bizim için önemli olan sadece beynimizin altındaki "kavga" değil mi? Yoksa çocuklarımız kimin umurunda...