Aslında 'Adam kazandı' dediği gün ayrılmıştı Muharrem İnce ile CHP'nin yolları. Kazananı 'adam gibi' tebrik etmesi 'hile var' yalanıyla sokakları karıştırmak isteyen CHP yönetimini fevkalade kızdırmıştı. Seçimin meşruiyetini tartışmaya açma projeleri çöp olmuştu.
İnce'nin, Erdoğan karşısında her ne kadar kaybetse de aldığı oy ile Kemal Kılıçdaroğlu karşısında mutlak bir galibiyeti vardı artık. 'Ülkeyi yönetme kapasitesi' olduğu için aday gösterilen ve partisinin aldığından daha çok oy alan İnce bundan böyle CHP'yi yönetmeliydi.
Hakkıydı!
Kemal Bey tehlikeyi sezdi!
Parti içi demokrasinin yerlerde süründüğü CHP'de delege yapısı marifetiyle koltuğunu korudu. Ama İnce'nin hırslı olduğunu, yeni bir parti kuracağını da biliyordu.
Son CHP Kurultay'ında onu tuvalet kapısına yakın bir yere oturtarak 'taşkınlık' çıkarmasını hedefledi. Öncesinde ve sonrasında da boş durmadı.
İlk olarak Muharrem İnce'nin 'Saray'a çıktığı' yalanını tedavüle soktu. Böylece Muharrem İnce'yi itibarsızlaştıracaktı. İddiası yalan çıksa da Muharrem İnce bu işten bir miktar zarar gördü. Kemal Bey boş durmadı. Bu kez İnce'yi parti kurmak için 'Saray'dan para almakla' suçladı.
O da yalan çıktı!
Nitekim İnce istifa etti ve yeni bir parti için kolları sıvadı.
Şimdi gelelim asıl meseleye. İnce başarılı olabilir mi?
Bu sorunun cevabı İnce'nin istifa konuşmasında saklı.
Şunları söyledi:
ABD'den demokrasi dilenenlerle yolumu ayırıyorum.
FETÖ'cüleri, Sorosçuları koruyanlarla yolumu ayırıyorum.
'Ne işimiz var Libya'da' deyip Mavi Vatan'ı kavrayamayanlarla yolumu ayırıyorum.
'Türkiye maalesef Azerbaycan'a yardım etti' diyenlerle yolumu ayırıyorum.
İnce'nin bu sözlerinin altına imza atmayacak bir vatansever tanımıyorum.
Amma!
Libya tezkeresine de Azerbaycan tezkeresine de imza vermeyen HDP'ye niçin bir çift sözü yok?
PKK'nın siyasi uzantısı HDP'yi eleştirmekten niçin imtina ediyor?
Yeri gelmişken söyleyeyim; CHP, İnce'nin bu açıklamaları üzerine bir kez daha harekete geçip 'Saray'ın ağzıyla konuşuyor' yaftasını yapıştırıverdi.
Anlayacağınız Muharrem İnce'yi itibarsızlaştırma faaliyetleri hız kesmeden devam ediyor. Ama bu kez CHP'den gelen 'Saray'ın ağzıyla konuşuyor' iddiası yalan değil.
Evet Erdoğan da bunları söylüyor. Millet de! Muharrem İnce toplumsal tepkiyi görmüş, doğru yerde pozisyon almış.
Ve son bir not.
İnce'nin CHP'yle yollarını ayırma gerekçeleri hakikaten çok değerli. Ama o gerekçeler istifa ettiği partinin ve oluşturduğu ittifakın bu ülke için 'milli güvenlik sorunu' olduğu gerçeğini de ortaya koyuyor.
Demem o ki Muharrem İnce'nin başarılı olup olamayacağı sorusunun cevabı bu sorunla ne derece mücadele edeceğine bağlı.
İzleyip göreceğiz.