PKK nalları dikmek üzere! Örgütün elebaşlarından Murat Karayılan’ın son açıklamalarını duymuşsunuzdur.
‘Bittik’ diyor salya sümük.
Evet bittiler.
‘Bu yıl çok ağır kayıplar verdik’ diyor.
Evet verdiler. Sözde bölge komutanları bile telef oldu. Günün sonunda bir avuç terörist Kandil’e sıkışıp kaldı. Elebaşları da üç vakte kalmaz imha edilirler. Yahut öncesinde kaçarlar.
Neyse biz şimdi dönelim yeniden Karayılan’ın o açıklamalarına.
Şöyle diyor: “Hendek eylemlerinde o mahallelerde polisle çatışan güçlerimizin yanında hiç kimse kalmadı. Bir başlarına bırakıldılar. Dışarıdan kitlesel sahip çıkışlar ve genel bir katılım olmadı”.
Evet olmadı. Yani dağ kadrosu yerle bir edilen PKK’nın şehirlerde de tabanı eridi. Dahası var; anneler örgüt tarafından kaçırılan evlatları için çok cesur bir eylem ortaya koydular, Diyarbakır’da nöbet başlattılar. Artık dağ kadrosuna yeni katılımlar da olmuyor. Karayılan bu yüzden ağlıyor. Devlet gerek HDP teşkilatları gerekse HDP’li belediyeler eliyle Kandil’e gönderilen her türlü yardımı kesmeyi başardı. Buna annelerinin koynundan zorla kaçırılan çocuklar dâhil.
Diyarbakır Belediye Başkanı görevden alındığında İmamoğlu’nun desteğe koşmasına şimdi bir de bu gözle bakın. Aynı İmamoğlu Diyarbakır’a kadar gitmişken evlat nöbetindeki anneleri ziyaret etmemişti. Ali Babacan da kısa bir süre önce Diyarbakır’a gidip görevden alınan HDP’li belediye başkanlarına sahip çıkmıştı. Maalesef o da Diyarbakır annelerine gidemedi.
Dahası ‘seçimlerin anlamını yitirdiği bir döneme giriyoruz’ bile dedi. Ama PKK terör örgütüne destek veren HDP’li belediye başkanları görevden alınınca ‘seçimler niçin anlamını yitiriyor’ izah edemedi?
PKK böylesine köşeye sıkışmışken HDP ile iş tutan CHP, İYİ Parti, Saadet, Gelecek ve Deva ağız birliği etmişçesine Türkiye’nin gündemine yeniden ‘Kürt meselesini’ getirmeye çalıştılar. Bir taraftan da PKK terör örgütüne destek verdikleri için görevden alınan belediye başkanlarına sahip çıktılar. Aslında onlar da çok iyi biliyorlar ki, PKK bittiğinde HDP’nin de bir önemi kalmayacak. Oysa HDP ile yaptıkları ‘kutsal’ ittifaktan çok şey bekliyorlardı. Şimdi gelinen noktada tüm bu nafile gayretlerinin bölge halkı üzerinde zerre etkisi yok. Süleyman Soylu’nun ‘ooooohhh’ diye anlatmaya çalıştığı da sanırım bu. Muazzam yatırımların, hizmetlerin gittiği bölgede halk HDP’den de PKK’dan da onlara destek veren partilerden de siyasetçilerden de bıkmış. ‘Düşün yakamızdan’ diyor.
Ve son bir not.
PKK’nın arkasındaki uluslararası konsorsiyumun, Kandil’i yeniden ayağa kaldırmaya niyetinin olduğunu düşünmüyorum. Zira bu zor, zahmetli ve maliyetli bir iş. Ama aynı PKK’yı bir başka isim altında Suriye’nin kuzeyinde, İran’da ve Ermenistan’da yeniden canlandırmak istiyorlar. ‘Bizim ne işimiz var Suriye’de’ diyenler kimdi? Peki ya ‘maalesef Azerbaycan’a silah gönderdik’ diyenler. Yahut Karabağ’ın işgalden kurtarılmasına sevinemeyenler kimdi?
Bilmem anlatabildim mi?
Bu arada HDP’yi önümüzdeki günlerde hiç olmadığı kadar yumuşamış göreceksiniz. Sahte gülücükler iliştirecekler yüzlerine. Şirinlik üstüne şirinlik yapacaklar. ‘PKK sizi tükürüğüyle boğar’ diyen vekiller yerine, ‘kardeşlik türküleri’ söyleyenleri çıkartılacak ön plana.
Yersek!
Geçenlerde bir tanesi çıkmış ‘vallahi de billahi de bizim ülkeyi bölme gibi bir amacımız yok’ diyordu.
Demem o ki arkasındaki silahlı gücü kaybeden HDP önümüzdeki süreçte ağız değiştirecek. Birilerinin de durduk yere anlamsızca yeniden ‘Kürt meselesi’ bahsi açmalarının sebebi bu.
Türkiye’ye yeni bir tuzak hazırlıyorlar, bilesiniz!