Havalara uçtular. Sevinçleri de mutlulukları da görülmeye değerdi! Tarifi imkânsız bir gurur yaşıyorlardı.
Anında organize olup bu güzel haberi tüm Türkiye'ye duyurdular! Nihayet İmamoğlu elle tutulur, gözle görülür bir icraat ortaya koymuştu!
Neydi o?
Mezarlıklara ibrik!
Hey maşallah hey maşallah! Nazar değmesin inşallah!
Hem de saplı!
Hem de yeşil!
Hatta cırtlak bir yeşil!
Çünkü bu takdire şayan icraatın elle tutulur gözle görülür olması gerekiyordu. Cırtlak yeşil bu yüzden bilinçli bir tercihti sanırım!
CHP'li kerli ferli köşe yazarları, gazeteler, internet siteleri, televizyonlar gün boyu haberi çevirip durdular.
'İmamoğlu mezarlıklara ibrik koydu'.
'İbrikçibaşımız çok yaşa'!
CHP yandaşı Zafer Arapkirli'nin sevincini görecektiniz!
Allah'ım Allah'ım.
Sosyal medya üzerinden yaptığı şiirsel paylaşımla İmamoğlu'nun ibrik icraatını yere göğe sığdıramadı.
'İbrikçibaşımız çok yaşa'!
Bu arada piyasada tanesi 22 liraya satılan ibriği İmamoğlu 65 liraya satın almıştı.
Varsın alsın!
Tam üç katı fazla para ödemişti.
Varsın ödesin!
Kimse umursamadı.
Varsın umursamasın!
Öyle ya bin gün sonra İstanbul'da bir iş yapılmışken kaçını-kuçunu konuşmanın manası var mıydı?
Şimdi diyeceksiniz ki 'memleketin meselesi bitti ibrikle, ibrikçibaşıyla mı uğraşıyorsun'?
Evet aynen öyle yapıyorum, çünkü ülkenin tek meselesi ibrikçibaşılar!
İbriği eline alıp bayrak gibi sallayan Zafer Arapkirli sözüm ona bir gün sonra ne yaptı dersiniz?
Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu'nun '10 yıl içinde uçan taksileri göklerde görmeye alışacağız' şeklindeki paylaşımıyla dalga geçti.
'Uçuştayız yine. Bunları bir uçma sevdası sardı. Uçan otomobil, yerli-milli uçak, uzay projesi, aya gidiş. Ayakları yerden kesik. Hayırlara vesile olsun inşallah' dedi.
Vizyonu ibriğin sapı kadar bile olmayan birinden daha ne beklersin?
Neyse biz gelelim asıl meselemize.
Bu arkadaşların iktidar olma, cumhurbaşkanı yahut başbakan olma gibi bir derdi yok anlamıyor musunuz?
Yok!
Tek bir vazifeleri var!
Tek!
Dünya yeniden şekillenirken Türkiye'nin masada olmaması.
İddiasız, kullanışlı, teslimiyetçi, kendi yağıyla kavrulmaya çalışan, kısır çekişmelerle boğuşan, Mavi Vatan iddiasında bulunmayan, sınırlarının dışına karışmayan, özerk yönetimlere itiraz etmeyen bir ülke istiyorlar.
Yeni dünyada Türkiye'ye biçilen ibrikçibaşılık görevini arzuluyorlar. Hem arzuluyorlar hem de bu uğurda çalışıyorlar.
Cumhurbaşkanlığı sistemine savaş açtılar ya! Karabağ onlarca yıl sonra bu sistem varken özgürlüğüne kavuştu. Mavi Vatan'ı bu sistem zamanında ilan ettik. Suriye'de, Libya'da, terörle mücadele ortaya konulan başarılar bu sistemle oldu.
Şimdi birileri çıkıp diyor ki ben cumhurbaşkanı adayı olmayacağım.
Ya ne olacaksın?
İbrikçibaşı!