Savcı Sayan soruyor, ben değil!
Yıllardır tanırım.
Dostumdur.
Savcı Sayan soruyorsa, “Baykal soruyor” demektir.
Böyledir.
O halde Baykal soruyor, “Kılıçdaroğlu Sarıgül’ün elini öpecek mi?”
Kemal Bey kızabilir.
Lakin bu soruda haklılık payı var.
Sarıgül, “35 bin kişiyle geleceğim, Kılıçdaroğlu beni kapıda karşılasın!” diyormuş.
Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez!
Haklı.
Acep Gürsel Tekin’i de kapıda istiyor mu?
Sayan, “Gürsel Tekin de Sarıgül’ün elini öpecek!” diyor.
Gürsel Bey haftaya perşembe günü Sıradışı’na (ÜLKE TV) katılacak.
Orada sorarız.
Neyse.
Diyelim ki CHP, Mustafa Sarıgül’ü partiye kabul etti.
Sonra da adaylığının açıklandığı bir toplantı tertip edildi.
Kılıçdaroğlu Sarıgül’ün elini tutup havaya kaldırdı. O sırada seçim müzikleri çalındı, konfetiler patlatıldı.
Alkış tufanı, sevinç çığlıkları ve dahası.
Gözünüzün önüne getirin.
Genel merkezde tam bir bayram havası.
Kılıçdaroğlu Sarıgül için “İşte İstanbul’u alacak yoldaş” türünden ayar veriyor.
Sonra bir anda.
Evet bir anda coşkulu kalabalık arasında bir kişi beliriyor.
“Bu nikâh kıyılamaz!” diyor.
Müthiş bir sessizlik.
Salondaki herkesin gözü de kulağı da bu kişiye çevrili.
Sonra o kişi elindeki dosyayı Kemal Kılıçdaroğlu’na uzatarak “Kemal Bey, bu dosyayı CHP hazırladı. Sarıgül’ün yolsuzluk raporu. CHP’liler bu dosyaya belge de koymuş. Ne diyorsunuz?” derse.
Ben gerçekten çok merak ediyorum.
Kemal Bey ne der?
İşte “Kim kimin elini öpecek?” sorusunun cevabını Kılıçdaroğlu’nun tavrı belirleyecek.
“O dosya Baykal dönemini ilgilendirir. Bir husumetin neticesi!” türünden bir cevap verirse, Baykal’a da Sarıgül’ün elini öptürmüş olur.
SARIGÜL KAN KAYBEDİYOR, FARKINDA DEĞİL
Baronlar bastırıyor!
CHP kendi hazırladığı Sarıgül’ün yolsuzluk raporunu nasıl izah edecek?
Kemal Bey, Ricciardone ile Sarıgül’ü görüştü!
Ricciardone de Sarıgül’ü istiyormuş!
Beykoz konaklarında ne oldu?
Yat toplantılarında ne konuşuldu?
Ve dahası.
Tüm bu iddialar Sarıgül’ü yıpratıyor.
Kan kaybettiriyor.
Lakin farkında değil.
Bir strateji olarak kendisi hakkındaki tüm söylenenler karşısında sessiz kalmayı, tartışmaya girmemeyi tercih ediyor.
Tamam ama bu strateji kısmen işe yarar.
İddiaların etkisini azaltır sadece.
Acil başka bir stratejiye ihtiyacı var. İddialar çoğalıyor. Aday olduğu gün birikmiş bu kadar iddiaya cevap vermek zor olur.
Hiç değilse, bir kaçını şimdiden cevaplamalı.
Zira o günden sonra bu sorularla boğuşmaktan, projelerini anlatmaya fırsat bulamaz.
SİZİ GİDİ AMERİKANCILAR SİZİ
Kemal Bey ABD’nin Ankara
Büyükelçisi Ricciardone ile görüşmüş!
Gizlice!
Kimseye haber vermeden!
Yanında kurmayları olmadan!
Tam iki buçuk saat sürmüş!
Geçmişte İsrailli milletvekilleriyle de gizlice görüşmüştü!
Gizlice!
Kemal Bey hayırdır!
Ricciardone mi sizden, siz mi Ricciardone’den bir şey istiyorsunuz?
Amerikancı mısınız?
Erdoğan’ı devirmek için Ricciardone’yle işbirliği yapıyorsanız sorun yok!
İktidara gelmek için Ricciardone’den yardım istiyorsanız yine sorun yok!
Ricciardone füze meselesinde sizden destek istiyorsa da sorun yok!
Amerika’dan alamadığınız randevular için siz yardım talep ediyorsanız zaten sorun yok!
İyi de bu gizlilik niye?