Şanlıurfa'da 24 yaşında bir çocuk annesi Zuhal İpşanoğlı sokak ortasında bıçakla delik deşik edildi.
Bir süre önce eşi Erol Avşar'dan boşanmıştı. Sokakta karşılaştılar. Karşılaşma anında çok sinirlenen Erol Avşar bir çocuğunun annesini sokak ortasında, onlarca kişi önünde bıçaklayarak öldürdü.
***
Adana'da üç çocuk annesi Emrah, eşi tarafından tabancayla öldürüldü. Çocuklarının annesini gözünü kırpmadan öldüren daha önce de adam yaralamaktan sabıkası bulunan Mikail Uskaner yakalanamadı.
***
Aydın'da Fatih Tuna 75 yaşındaki annesini döverek öldürdü. Cinayetten hemen sonra bir kahvehaneye giden Tuna, çay içerken yakalandı.
***
Bartın'da Sema Çelikoğlu iki yıl önce boşandığı eşi Tuncay A.'nın evine gitti. Korktuğu için yanına babasını da almıştı. Amacı beş yaşındaki kızını almak ve bayramı beraber geçirmekti. Tuncay A. bu talep karşısında çok sinirlendi. İçeriye girdi, ruhsatsız silahını aldı, evladının ve babasının önünde Sema Çelikoğlu'nu öldürdü.
***
Yozgat'ta dört çocuk annesi 28 yaşındaki G.İ. tartışma esnasında aniden sinirlenen kocası H.İ. tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Çocuklar olay anında içeride uyumaktaydı. Jandarmalar tarafından uyandırıldı ve aile yakınlarına teslim edildiler.
***
Mersin'de kocasından dayak yediği için polise sığınan üç çocuk annesi A.Ü. çok kısa bir süre önce kalp ameliyatı geçirmişti. Pişman kocaya inanıp evine döndüğünde dövülerek öldürüldü.
***
İzmir'de geçen yıl kocasından boşanan Feride Aydın yalnız yaşadığı evine gelen eski eşi tarafından kurşun yağmuruna tutuldu.
***
Çorum'da 28 yaşındaki H.G. kendisinden hoşlanan ve flört etmek isteyen İ.A.'yı reddetti. Olaydan birkaç gün sonra pazara giden H.G. reddettiği genç adam tarafından herkesin gözü önünde vurularak öldürüldü.
***
İstanbul'da Neriman Acır boşanmak istediği 12 yıllık eşi Mustafa Acır tarafından ütü kablosuyla boğularak öldürüldü.
***
Samsun'da kız arkadaşıyla içki içiyor, sahil keyfi yapıyordu. Sonra ne olduysa bir anda genç kadını bıçaklamaya başladı.U.S. genç kadını boğazından, göğsünden ve karın boşluğundan yaraladı. Olay yerine gelen polis ve yardım etmek isteyen vatandaşa 'kimse ona dokunmasın, o benim canım' diye bağırdı.
Oysa G.B. çoktan ölmüştü.
***
Samsun'da 19 yaşındaki Songül'le evlenmek isteyen M.Ö. bayramın ikinci günü buluşmak istedi. Songül'ü daha önce iki kere ailesinden istemiş ama aile onay vermemişti. Songül dere kenarında buluşmaya giderken M.Ö.'nün istenmemeyi kabul edemeyip başını taşla ezerek öldüreceğini bilemezdi.
***
Tüm bu olayların arasında uzun zaman olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çoğu aynı gün, tamamı aynı ay içinde gerçekleşen kadın cinayetleri bunlar. Alt alta yazınca nasıl korkutucu bir tablo çıkıyor ortaya değil mi?
Hastalık ülkenin tamamına yayılmış.
Her hafta onlarca kadın 'sakat' erkeklerin kurbanı oluyor.
Kimi oğlu, kimi babası, kimi kocası tarafından öldürülüyor.
Cinayetlerin çoğu 'sevgiden'...
Konular hep aynı.
Erkeğin istemediği, kabul etmediği bir durum varsa çözüm kadını öldürmekten geçiyor.
Buna bir de tecavüz vakalarını ilave etsek cumartesi gününü halimize ağlayarak geçiririz.
Peki ama ne olacak?
Bu gidişe kim son verecek?
Kim kadına yapılan zulümle gerçek anlamda ilgilenecek?
Kim bu sakatlanmış adamları tedavi edecek?
Belli ki kimsenin böyle bir niyeti yok.
Kimse bir günde üç kadının öldürülmesini önemsemiyor.
Oysa bir ülkede aynı günde üç kadının kocası tarafından öldürülmesi büyük şok yaratmalı ve üzerinde tartışılmalı. Durumun vahameti fark edilmeli.
Çözüm önerileri ortaya atılmalı.
Neyi bekliyoruz?
Bir günde 10 kadın cesedini mi?
Şaka değil, perşembe günü Türkiye'nin farklı yerlerinden 3 kadın cinayeti haberi geldi... Uyanın artık!
Ataerkillik bu değil... Erkeğin pervasız, hastalıklı bir hayvana dönüşmesini izlemeye devam edelim...