Biliyorsunuz Emek Sineması'nın yıkımı ortalığı karıştırdı.
Vatandaş, sanatçı, sinemasever herkes sokağa döküldü. Bugün bir eylem daha düzenleniyor. Saat 16:00'da Emek'in önünde buluşulacak. Umarım polis şiddetinden uzak bir eylem olur.
Aslında konum bu değil.
Yıkılacağı çok uzun zamandır belli olan ancak yıkılmaya başladıktan sonra hak ettiği gündemi elde edebilen Emek Sineması son bir haftadır manşetlerden düşmüyor.
Uzun süredir hukuk mücadeleleri veriliyordu, sinemayı kurtarmak için platformlar kuruldu ama sonuç alınamadı.
***
Sağlam bir tarihi geçmişi olan, şehri, yaşadığı değişimleri izlemiş, değişen akımlara ev sahipliği yapmış, kiminin çocukluk anıları kiminin şehrinin dokusunun vazgeçilmez unsurlarındandır Emek Sineması. 1924 yılından bu yana Yeşilçam Sokak'ta dönem dönem değişen adları, barok mimarisi ile şehrin kıymetlilerindendir.
Şimdilerde birçoklarının ağzında dolandığı gibi; Evet son yıllarda köhne ve bakımsız, eskimiş ve kokmuş, fareli ve böceklidir. Ancak bu sinemaseverlerin değil; tarihine, eserlerine sahip çıkmayı bilmeyen, saygı duymayan iktidarların ayıbıdır!
Çok fazla yazılıp çizildiği için Emek Sineması'nın önemi ve gelişmiş ülkelerdeki örnekleri, nasıl korunduğu konusuna girmeyeceğim.
Derdim başka!
Son bir haftadır televizyon programlarında ve gazetelerde Emek Sineması'nı yıkıp yerine yeni projeyi konduracak inşaat firmasının konuya dair açıklamalarını okuyorum. Sanırım en komiği de 'yıkmayacağız, taşıyacağız' açıklamasıydı.
Esas mesele işte tam da burada başlıyor; Emek Sineması tarihi bir yapı. Taşınması, yıkılması söz konusu olamaz. Hadi diyelim ki oldu bu işi alelade bir inşaat firması yapamaz!
Söz konusu inşaat firmasının adı Kamer İnşaat. İlgilenen herkes internet sitelerine girip daha önceki işlerini daha detaylı inceleyebilir. Elde edeceğiniz bilgileri size özetleyeyim; bolca yol, su deposu, alt yapı çalışması, gölet, arıtma tesisi..
Tarihi bir binanın 'taşınması', hayatında hiç bu konuda deneyimi olmayan bir inşaat firmasına veriliyor!
Restorasyon, renovasyon konusunda bilgisi, deneyimi olmayan bir firmaya nasıl bu proje için izin verildiğini anlamak mümkün değil. Madem niyeti bozdunuz bari usulüne göre bir 'kazanacak' belirleseydiniz!
Hiç değilse söktüğü taşın kaç yıllık olduğunu bilenler Emek'i yıksaydı!
***
Üstelik tüm bu tartışmaların arasında her gün kanal kanal, gazete gazete gezen bu şirketin yöneticilerine biri de çıkıp 'çok iyi taşıyın taşıyacaksanız da siz bu işi bilir misiniz?' diye sormuyor.
Meseleyi didikleyerek gerçeği ortaya çıkartması gereken röportajcılar önlerine konana razı oluyorlar.
'Emek Sineması yıkılmayacak, bire bir taşınacak, tavan yüksekliği bile aynı olacak' diyorlar. 'Sinemayı koruyarak yaşatabilmek için 12 salonlu bir proje yapıyoruz' diyorlar. Kabul ediyorsunuz. Ne sokaklara dökülen vatandaş, ne soruları soran gazeteci 'Tarihi bina yenilemek veya taşımak sizin alanınız mı ki?' diye sormuyor..
Sanmayın ki herkes çok saf, sanmayın ki kimsenin kafası bu soruyu akıl edecek kadar çalışmıyor... Ama susmak, onaylamak rahat, dertsiz tasasız iş...
Ya kör olacaksın ya sağır, ha yok olamıyorsan o halde çok mutsuz olacaksın!
İşte bu ülkenin gerçeği de bu...