Kendimi bildim bileli 'Bodrum bitti' sohbetlerine tanıklık ederim. Hatta benim de çoğu zaman 'artık gidilmez' yorumu yaptığım duyulmuştur.
Ancak her sene yolum bir şekilde döner dolaşır ve mutlaka Bodrum'dan geçer.
Son yıllarda koyların uğradığı acımasız insan tecavüzü, yerli turisti tekrar Bodrum'un içine yani merkeze çekmiş durumda.
Eski yıllarda olduğu kadar 'in' değil henüz ama hızla olma yolunda...
Birçok yeni mekan açılmış, yatırımlar yapılmaya başlanmış.
Mesela; Bodrum Marina epey hareketlenmiş. Fatih Erkoç'un veya İstanbul Gelişim Orkestrası'nın sahneye çıktığı gecelerde bar tıklım tıkış oluyor.
Ercan Saatçi Marina'nın içinde Paella adlı bir mekanı işletmeye başlamış.
Bodrum barlar sokağının parlayan yıldızı Adamik yerini korumakta.
İlk şubesi Bozburun'da olan Orfoz bile sırf yemeklerinin lezzeti sebebiyle Bodrum'a 'inmek' için iyi bir sebep...
Emre Ergani ve Cenk Eren ortaklığıyla hayata geçen My Pavyon ve Piyasa da cabası. Yine aynı ekibin bu yıl açtığı Levendiz Meyhanesi'ni de es geçmemek lazım. Kale manzarasına karşı Rumca şarkılar eşliğinde rakı yudumlamak eşsiz bir keyif.
Magazin dünyasında Sezen Aksu'nun eski eşi, Mithatcan Özer'in babası olarak tanınan Sinan Özer de bu yıl Bodrum'a yatırım yapanlardan.
Özer, Lvzz adlı bir butik otel açmış.
Bir zamanların olay yaratan yeniliği M&M Katamaran şimdilerde sadece Katamaran adıyla hizmet veriyor. Özellikle yabancı turistlerce tercih edilen bu yüzen gece kulübü eski havasını yakalayamasa da para kazanmaya ve kazandırmaya devam ediyor.
Katamaran'ın sahibi Mehmet Birgen. Ama bu işletme başarısının sırı 'yeni eş'miş, diyorlar.
Halikarnassız Bodrum olur mu?
Üzülmedİm desem yalan olur. Bodrum'un simgesi haline gelmiş, anılara ev sahipliği yapmış Halikarnas bu sene kapılarını açamamış.
Evet, kabul etmek gerekir ki Halikarnas zamana ayak uyduramadı. Çok önde başladığı maratonda zaman içinde en gerilerde yer aldı.
Son yıllarda yüzüne bile bakmadık, kapısından içeriye adımımızı atmadık. Hatta Halikarnas kıroluğun, geri kalmışlığın simgesi gibi algılandı tarafımızdan.
Ama Halikarnassız bir Bodrum da olmaz, olamaz...
Sadece önünden geçerken görmek, eski günleri anımsamak için bile olsa o mekan yaşatılmak zorundadır bana göre.
Çünkü Halikarnas Bodrum'un imzasıdır.
Halikarnas'ın mülk sahibi rahmetli Ceyla Gölcüklü idi.
Gölcüklü'nün kiracısı Süleyman Demir de Halikarnas'ın sahibi. Yıllardır tek başına ayakta kalma mücadelesi veriyordu.
Kulağıma gelmişti zor durumda olduğu. Ancak Halikarnas'ı açamayacak boyutlarda olduğunu tahmin edememiştim... Bu yaz Halikarnas'ın o ünlü tabelasının ışığı bile yanmıyor!
Kenan Doğulu'da masa rekabeti
Bu gece Bianca'da Kenan Doğulu sahneye çıkacak. Herkes orada olmak istiyor. Ama mesele mekanda bulunma arzusu ile sınırlı değil elbet. Kenan'a yakın olacak, göz göze mesafede dinleyebilecek masalardan yer kapmak, kapabilmek önemli olan.
İşin aslı, Kenan Doğulu'nun arkadaşları Kenan'la beraber eğlenmek için birbirleriyle rekabet halinde.
Mehmet Mutlu, Emre Kütük, Murat Aslan, Önder Öztarhan, Volkan Büyükhanlı gibi isimler Kenan Doğulu'nun çok yakın arkadaşları. Ama arkadaşlığın yanı sıra da iyi birer dinleyicisi.
Bodrum ve Kenan söz konusu olunca işi gücü bırakıp hepsi soluğu Bodrum'da almış. Ve en ön masaları kapmak için birbirleriyle rekabet halindelermiş. mekanın işletmecilerinden Nedim Binler ise kimseyi kırmadan, gerilim yaratmadan masa organizasyonunu 'kazasız-belasız' yapmaya çalışmakta...
Ve Türkbükü...
Türkbükü aynen bıraktığımız yerde duruyor.
Pek bir değişiklik yok.
Ama mekanların şöyle bir üzerinden geçelim yine de...
- Güzel bir yemek, yabancı ağırlıklı bir ortam arayışındaysanız akşam yemeğinizi mutlaka Maçakızı'nda yemelisiniz. Evet fiyatlar uçuk üstü ama etrafa 'ben de varım' demek isteyenlerin beklentilerini fazlasıyla karşıladığı şüphesiz.
- Naylon kadınlar, tüyü bitmemiş oğlanlar, 'kadın avı'na çıkmış zamparalar, 'Türkbükü'nde olduğumuz bilinsin'cilerdenseniz mutlaka Maçakızı'nın akşamüzeri barına gitmelisiniz. Ha, bunlarla ilginiz olmadan sırf merak ettiğiniz için de gidebilirsiniz elbette. Yüksek sesli müzikten sohbet etmek pek imkanlı değil ama en azından etrafa bakar biraz gülersiniz.
- Balık yemekten, afilli tabaklar görmekten bıktım diyorsanız size Tike'yi tavsiye edeceğim. Hatta gitmişken birer çiğ köftede benim için yerseniz, çok sevineceğim.
- Bu sene Türkbükü'nün yeni konuğu 29. İstanbulluların yakından tanıdığı Ulus 29 ekibi, mutfağı ve müşterileriyle Kumm Otel'e taşınmış bulunmakta. Çok şık, keyifli bir bar, denizin üzerine kurulmuş masalarıyla insana keyif veren bir mekan. Ancak Kumm'un 29 dışında kalan kısmı, özelliklede plajı için aynı güzel sözleri sarf edemeyeceğim... Et ete, üst üste bir ortamda güneşlenmek de denize girmek de çok antipatik.
- Fidel 'bar müdavimleri'yle aynen yola devam etmekte.
- Ve işte Türkbükü'nün tek yıldızı Shipahoy. Bu sene Mavi Otel'in işletmesini de alarak mekanın büyüklüğünü iki katına çıkartmış durumda. Shipahoy hafta sonu bunaltıcı derecede kalabalık oluyor. Yapış yapış ve abartı giyimli, yan yana olmak istemeyeceğiniz tipte insanlarla dolu. Hafta arası ise tenha, keyifli, püfür püfür, tanıdıklarla karşılaşmak, iki kelimenin belini bükmek için birebir. Zevkler ve renkler tartışılmaz ama cuma, cumartesi, pazar günleri üzerine para verseler gitmem Shipahoy'a...
Yeni yıldız: Gümüşlük
GümüŞlük, Limon'da güneşi batırmak ve ardından Mimoza'da güzel bir yemek yemekle sınırlıydı yıllardır.
Fakat şimdilerde Bodrum'u seven ama naylon tiplerden nefret edenlerin yeni tatil bölgesi.
Birçok genç oyuncu ve sanatçı bu yıl Gümüşlük'te tatil yapıyor.
Yiğit Özşener, Nejat İşler, Bahadır Baruter Gümüşlük dendiğinde ilk aklıma gelenler.
Hatta Nejat İşler Gümüşlük'te bir bar bile açmış. Batı Bar gayet keyifli, salaş ve hoş sohbetlere ev sahipliği yapan 'alternatif' bir mekan.
Ancak şöyle bir sıkıntı var; Bara Nejat İşler'i görmeye, tanımaya gelen hayranlar... Çoğunluğu genç ve tahmin edebileceğiniz gibi kadın... Nejat İşler'i her an bunaltıp kaçırabilirler korkarım!
Gümüşlük'ü ilk keşfeden ünlülerimizden biri de Sezen Aksu'dur aslında. Bundan 7-8 sene önce Mimoza'nın yanındaki evi kiralamış ve insanların ayağını alıştırmıştı..