İlk turun en iddiali maçı olduğundan Nadal-Tomic maçını sabırsızlıkla bekliyorduk ancak ne yazık ki beklentilerimizi çok da karşılayan bir maç olamadı. Çünkü maçın başlamasıyla birlikte ev sahibi Tomic’in yüzündeki acı ifadesi maçtan çekilebileceğinin sinyallerini vermeye başladı ve sağlık molası almasına rağmen ilk setin sonunda maçtan çekilme kararı aldı. Bunu tribünler çok iyi karşılamadı tabii. Ev sahibi olunca ve maçtan çekilince, hele bir de akşam seansı maçıysa, tepki kaçınılmaz. Fakat Nadal’ın da söylediği gibi, kendi seyircisi önünde bir maçı yarı bırakmak bir sporcu için zaten yeterince zor. Dilememiz gereken şey, Tomic’in bir an önce sağlığına kavuşması...
İkinci gün maçlarında sürpriz olarak adledilebilecek sonuç Schiavone’nin vedası denebilir. İtalyan raket, set alamadan Cibulkova’ya yenildi ve erken veda etti. Ama onun dışında son iki yılın şampiyonu Azarenka, son 3 yıldır çeyrek final görmeyi başaran Radwanska ve 2011’de yarı final oynayan Wozniacki yollarına devam ettiler. Gündüz seansı olunca, o buharlatıcı sıcağın etkisi de hissedildi tabii ki...
Rod Laver Arena’da günün son maçında Masha korttaydı. Rakibiyse Bethanie Mattek-Sands’ti. Sıradışı tarzlı Amerikalı raket, ilk sette olmasa da ikinci set dünya 3 numarasını zorlar gibi oldu ancak sonunu getiremedi. Ama giydiği kıyafetten bahsetmezsem olmaz. Sıradışı tarzı bilinir Bethanie’nin ama bu turnuva tercih ettiği kıyafet maalesef tenisin güzelliğine gölge düşürür cinstendi.
Sıra geldi ikinci tur maçlarına. Bakalım Serena, Li Na ve Djokovic’in korta çıkacağı ikinci tur maçlarında herhangi bir sürpriz görecek miyiz?