Şampiyonluk maçında Beşiktaş'ta herkes ilk defa 1 puana razıydı. 2.5 sezondur devre mülk gibi bir çok statta oynadılar. Artık Vodafone Arena'da, yaşanan bu kadar sıkıntının sonunda mutlu sona ulaşmaktı hedef.
Taraftarının önünde heyecanlıydı siyah beyazlı futbolcular. Ligin dirençli ekibi Osmanlıspor karşısında galibiyetle gelecek şampiyonluk daha anlamlı olacaktı. Korner ile Marcelo'nun golü bu anlamın başlangıcıydı. Rahatlayınca daha çok denediler. Şutlar,ortalar vs..
Devamının olacağı belliydi zaten. Üstüne top da Marcelo'yu sevince 2'de 2 oldu. Plasesi çok çok temizdi. Şampiyonluk maçında en çok eleştirilen savunma hattından Marcelo'nun 2 gol atması da ayrı bir ironi. İstediği gibi topla oynayıp istediği gibi topu rakibe bıraktı Beşiktaş.
Bir hafta önce 3-0'dan 3-3'e getiren bir takımı hafife almak olmazdı. Şenol Güneş varken bunu yapamazsınız gerçi. Eğlene eğlene oynadılar Beşiktaş'lılar. Trivelalar, rabonalar her şey vardı. Artık 2. yarıda şampiyonluk Şöleni izleyecektik hep birlikte.
Bitti denilen Mario Gomez'in bu sezonki katkısı büyük. Sezon boyunca takımını sırtlayan Alman yıldızın bu maçta gol atmaması sürpriz olurdu. 28 gol... Bir sezonda Beşiktaş adına resmi maçlarda en çok gol atan yabancı oyuncu. Daha ne olsun. Ama unutmamak lazım. Geçen sezon Demba Ba şimdi de Gomez. Beşiktaş'ın orta sahası ve kanatları forvetleri uçuruyor resmen.
Şampiyona yakışır bir şekilde oynadı Beşiktaş. Ne kadar kontrollü başlasa da şölene çevirdi mücadeleyi. Defans oyuncularının bile devamlı gol aradığı bir takımdan bahsediyoruz. Ötesi yok!!! Hak edilmişliğin bundan daha net bir göstergesi olabilir mi? Oyunu ile taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanan Beşiktaş Şampiyonluğu çoktan haketti.
Yıllardır Stadsız oynayan, mali sıkıntılar yaşayan Beşiktaş için, o cefayı çeken taraftarı için , gelen bu şampiyonluk çok anlamlı çok manidar.. Böyle bir ortamda bu kadar sıkıntıya rağmen kriz yönetimlerini ustaca yapan, akıcı ve keyifli futbol oynatan Şenol Güneş'e ise alkışlar yetmez... Tebrikler