Yan yana diziyorsun, olmuyor.
Alt alta topluyorsun, yetmiyor.
CHP, İyi Parti, Demokrat Parti, Saadet, Gelecek, Deva artık ne varsa...
Teraziye koyduğunda Cumhur İttifakı ağır basıyor.
İki kere iki dört...
Muhalefet HDP'ye muhtaç.
Yani PKK'ya...
Büyükbaş teröristlerin artık küstahlığı da aşan tavırlarına bakın!
Sanki muhalefet partilerinin tamamını esir almışlar da fidye pazarlığı yapıyorlar.
Zillet bu!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Akşener'i HDP veto etti" sözü aslında her şeyi anlatmaya yetiyor.
Muhalefet terör örgütünün uzantısına el verdi ama kolunu, bacağını da kaptırdı.
İş bununla sınırlı kalsa yine iyi...
HDP, Akşener'in adaylığını veto ederek kelimenin tam anlamıyla kafa kopardı.
Ne diyor?
-Başbakan olacakmış!
Nasıl?
-HDP izin verirse...
İyi de...
Senin Cumhurbaşkanı adayı olmanı engelleyen HDP Başbakanlığını niye onaylasın?
Geçenlerde toplanmışlar...
Kimler?
CHP, İyi Parti, Demokrat Parti, Saadet, Deva, Gelecek...
Bu partilerden yetkililer bir araya gelmişler, "güçlendirilmiş parlamenter sistem" üzerinde mutabakat aramışlar.
Hadi diyelim buldular mutabakatı...
HDP onaylamadığı sürece geçerliliği var mı?
Yok...
O zaman tiyatro çevirmenin mantığı nedir?
Gerçekçi olalım.
Muhalefetin mecbur kalacağı yolu 3 adımda tarif edelim.
HDP'ye gidecekler bu BİR...
"PKK ne istiyor" diye soracaklar bu İKİ...
Cevaplarını alıp oturacaklar bu da ÜÇ...
Başka çareleri yok.
Dönüp dolaşıp gelecekleri yer burası...
Yani...
CHP şunu demiş, İyi Parti bunu yapmış, öbürü şöyle konuşmuş...
Geçin hepsini...
Muhalefetteki HDP vesayeti şemsiye misali orta yerde duruyor.
Diğer partiler bir araya gelip gece gündüz konuşsalar ne olacak?
Yapacakları iş neticede "bu şemsiye açılır mı açılmaz mı" tartışmasından ibaret.
Yalan mı?