Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan Mart 2019’daki yerel seçimler için seferberlik başlattı.
Bunun adını da “Gönül belediyeciliği seferberliği” koydu.
Ak Parti’de seçim sonuçları hızlıca analiz edildi. Kapsamlı raporlarla durum tespiti yapıldı. Şimdi Ak Parti’nin önünde zorlu bir yerel seçim süreci var.
Önce kongre yapılacak. Parti yönetimi yenilenecek. Ardından yerel seçim startı verilecek.
Sürecin nasıl işleyeceğini Sn. Erdoğan’ın açıklamaları ışığında ele aldığımızda aday tespitlerine özel önem verileceğini net şekilde görüyoruz.
Sn. Erdoğan “Bizi yücelten tevazuumuz olmuştur. Eğer bunu kaybetmişsek açık ve net puan kaybına neden olmuştur. Gönüllere girmiyor da vatandaşa eğer tepeden bakıyorsak kusura bakmayın bu millet şamar oğlanı değil. Bir oy verir iki oy verir ondan sonra kenara koyar” diyerek tahlil ve teşhis safhalarının tamamlandığını belirtmiş oldu.
Oy kayıplarına “vatandaşa tepeden bakma” hastalığının sebep olduğu herhalde daha açık ifade edilemezdi.
Teşhis doğru konulduktan sonra yol haritasını belirlemek zor değil. Yani Ak Parti yerel seçim sürecine ne yapacağını bilerek giriyor. Diğer partiler ile kıyasladığımızda bunun önemli bir avantaj olduğunu görüyoruz.
Sn. Erdoğan’ın “bana gelen raporlar” ifadesinden il başkanları, milletvekilleri ve mevcut belediye başkanlarının mercek altına alındığını anlıyoruz.
Ayrıca “Adayları belirlerken kaşına gözüne değil, hem iş bitirme potansiyeline hem de halkla uyumuna bakarak adım atmak durumundayız” sözü ise kişilerin değil kişiliklerin öne çıkacağı bir aday tespit sürecine işaret ediyor.
Yani hem başarılı hem de sevilen isimler tercih edilecek. Sadece yaptığı hizmetlerle değil kişiliği ile gönüllerde yer tutabilen isimler ile yola devam edilecek.
Ak Parti’nin yerel seçimlerde kimleri aday göstereceği henüz belli olmasa bile hangi vasıflara sahip isimleri tercih edeceği netleşmiş durumda.
Çünkü Sn. Erdoğan “Yönettiği şehrin halkıyla beraber olmayan, gönülleri fethetmeyen, aşkla, şevkle, adaletle, akılla çalışmayan belediye başkanı bir eliyle yapıp diğer eliyle yıkan kişi gibidir. Ne kadar çok çalışmış olursa olsun döneminin sonunda geride sadece enkaz bırakır” tespitiyle müstakbel belediye başkan adaylarında aranacak vasıfları ortaya koymuş oldu.
Şimdi geriye “Halka tepeden bakma hastalığına tutulmuş olanlara organ nakli misali tevazu nakli yapılabilir mi, yapılamaz mı” sorusuna verilecek yanıt kaldı.
Sn. Erdoğan’ın ilgili konuşmasındaki net, kararlı ve berrak ifadelerine baktığımızda aslında bu sorunun da yanıt bulduğunu görüyoruz ama zamanlama önemli... Peki zamanlama nasıl olur?
Sn. Erdoğan’ın “fazla vaktimiz yok” ifadesi belediye başkan adaylarının erken ilan edilebileceği yorumlarını da beraberinde getirdi. Ak Parti, hem adayları hem de projeleri seçmene tanıtmak için zamanı biraz daha geniş kullanmayı tercih edebilir.
Muhalefetin yerel seçim sürecinde nasıl bir strateji izleyeceği meselesine gelince... Onların bu tür dertleri yok. Haklarında karar verilmesine alışmışlar bir kez. Birileri nasıl olsa önlerine yol haritası koyacak. Yani ne yapacaklarını şu an kendileri de bilmiyor.