Türkiye seçimini yaptı. Bu seçim ekonomik istikrar ve umuttan yanadır.
Halkımızın çok büyük bir kesimi Başbakan Erdoğan'a açık, net ve muazzam bir destek verdi: 'Durmak yok yola devam...' Bir diğer önemli kesimi de 'çözüm için demokratik siyaset'i adres gösterdi.
Yakın çevrem aslında tam bir Türkiye fotoğrafıdır. Bazıları son dönemde fazlasıyla huzursuzdu ve AKP'nin yüzde 40 bandında bir oy alacağını tahmin ediyor, CHP'yi ise gözlerinde abartıyorlardı.
Sonuçlar açıklandığı saatlerde ilk olarak büyük bir hezimet duygusu yaşadılar. Bir süre sonra hasar tespiti yaptılar ve yavaş yavaş 'Neyse canım istikrar sürecek... İşlerimiz bozulmayacak... İnşallah 330'un altında kalmalarını da bir uyarı olarak alırlar... İnşallah bunu tiranlık vizesi olarak görmezler... Ege sahillerinden ev bakıyorum...' mealinde yarı şaka yarı ciddi yorumlar yükselmeye başladı. Özetle, 'Aman canım napalım hizmet devam etsin... İstikrar sürsün...' olarak özetleyebileceğim bir tepki yumağı belirdi.
Açıkçası ben ne CHP'nin hezimetine ne MHP'nin mağduriyetine verilen tepkiye ne de AKP'nin bu zaferine odaklıyım. Odaklandığım tek bir şey var bu fotoğrafta: Meclis'teki 36 bağımsız vekil. Ne temsil ettikleri ve önümüzdeki süreçteki müthiş fırsat.
Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku, bu seçimlere çok net taleplerle girdi...
İlk talepleri nedir?
Kürt sorunun çözümünde Öcalan'ın aktif rol alması...
İkinci talep nedir?
Yeni bir anayasanın tüm kesimlerin katılımıyla hazırlanması...
Üçüncü talep nedir?
Kürt sorununun demokratik özerklik projesiyle çözüme kavuşturulması.
Önümüzdeki süreçte bu taleplere yanıt verecek iradenin başaktörü kimdir?
Hiç şüpheniz olmasın Başbakan Erdoğan...
Balkon konuşmasındaki yumuşaklık beni gerçekten umutlandırdı.
Bu konuşmadaki 'helalleşme vurgusu'nu onun zafer sarhoşluğuna verenlerden değilim. Gerçekten helalleşmenin tam zamanı. Uzatılan eli iten kaybeder. Bu eşikte tek önemli mesele Kürt meselesinin hallidir.
Kürtler, çözümsüzlük ve tasfiyeyi reddedecek iradeyi yüzde 10 baraja rağmen Meclis'e yansıtma başarısı göstermişlerdir.
36 çok çok yüksek bir sayıdır. Bu insanların talepleri ortada... Ve en mühimi bu insanlar demokratik siyaset içinde bu mücadeleyi vermek isteyenlerin simge ve araçlarıdırlar.
Kürt meselesi 'barış ve kardeşlik' söylemiyle geçiştirilemeyecek bir düzeydedir. BDP oylarını yüzde 70'e yakın bir oranda arttırdı. İddialı olduğu tüm illerde birinci parti olarak çıktı.
Başbakan Erdoğan'a yüklenen misyon dünden kat kat daha büyüktür. Bu muazzam halk gücünü son derece hassas bir virtüöziteyle modere edip yukarıdaki talepleri karşılayacak zemini kaybetmeden Türkiye'yi 2023'e süper güç olarak taşıyabilir. Veya...
Veyasını şimdi boşverin... Keyifleri bozmanın sırası bugün değil.