Bugün itibarıyla yargıyla hükümet arasında kopan fırtına üzerine konuşmak gerek ama ben gene de Sızıntı'dan notlara devam etmeyi tercih ediyorum. Zira o pilav daha çok su kaldırır. Kaldıracak... Gelin kitaba bakalım.
ODATV davasının iki gazeteci sanığı Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın cezaevinde kaleme aldığı Sızıntı adlı kitap, çok büyük gürültü kopartacak. Bu kitapta WikiLeaks belgelerine dayandırılarak iddia olunan olayların en vahimi hiç şüphe yok ki emniyetin Ergenekon brifingi... Emniyet 'Böyle bir brifing yok'' diyerek yalanlıyor ama ortada tarih, yer ve isim var. İlk Ergenekon iddianamesinin kabulünden sonra 21 Kasım 2008'de ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden gönderilen bir kriptoda, Türk Emniyeti'nin Ergenekon soruşturması konusunda Amerikalılara detaylı bir brifing verdiği ortaya çıkıyor.
ABD, bu brifingle ilgili 'olmadı'' demek yerine 'gizli'' demeyi tercih ediyor. O tarihlerde bu brifingle ilgili kriptolarda yazılı şu ifade ise son derece düşündürücü:
'Brifing, Ergenekon'un ABD karşıtı eğilimine odaklanırken, Türk Emniyeti'nin çabaları için ABD hükümetinin doğrudan ya da zımni desteğini kazanma umutlarını ortaya koydu...'
24 Kasım 2008 tarihli polis brifingi kriptosu 19 Mart 2011 günü Taraf gazetesinde de yayınlandı.
Ama... Küçük ve hassas bir farkla.
Taraf, Yaşar Büyükanıt'la ilgili bölümü sayfalarına taşımamış.
Bu çok tuhaf. Emniyet Genel Müdürlüğü, Taraf bu brifingin yer aldığı kriptoyu sansürlü yayınladığında ise sesini çıkarmamış.
Ne zaman ki; o skandal brifingde, Büyükanıt'ın kızının fotoğraflarının ABD'lilere gösterilmesi iddiası 'Sızıntı' kitabında yayınlanıyor emniyet, brifingi 'yalanlamak' zorunda kalıyor.
1 Temmuz 2008 tarihinde ise ABD Ankara Büyükelçiliği Siyasi Müsteşarı Carl Siebentritt'in kaleme aldığı ve Büyükelçi Ross Wilson onayıyla Washington'a gönderilen belgede ise müthiş bir bilgi var. Polis ABD'li diplomatlara Mustafa Balbay'ın gözaltına alınacağı operasyonu bir hafta önceden haber veriyor. Polisin, ABD Büyükelçiliği Federal Soruşturma Bürosu yetkililerine söz konusu Ergenekon operasyonunu İlker Başbuğ-Osman Paksüt görüşmesine karşılık yaptıklarını söylediği de aynı belgede yer alıyor.
Bunlar kitapta yer alan onlarca iddiadan sadece birkaçı. Sızıntı, Türkiye'de siyaset aygıtının ne hale geldiğini anlamak açısından ibretlik. Bugün yargı ve hükümet arasındaki çatışmanın nedeni ne?
Ne oldu da bir sistem arızası oluştu? İzin verirseniz bunu da bir sonraki yazıda ele alacağım.