Fenerbahçeli oyuncuları meçhule giden bir geminin yolcuları gibi görüyorum... Nereye gideceklerini, hangi limanda demirleyeceklerini bilmiyorlar...
Ne kadar kötü, ne kadar zor... Üstelik bu 'bilinmezlik' ve travma içinde orta sahasının tamamını kaybeden bir takım...
Önce Emre, sonra Mehmet Topuz, şimdi de Selçuk Şahin...
Hani 'düşenin dostu olmaz' misali her gün, her maç yeni bir darbe...
Bu bakımdan Fenerbahçe için 'iyi oynadı-kötü oynadı' diye eleştiri yapmanın ne kadar mantıklı, ne kadar vicdanlı olabileceğinin çelişkisini yaşıyorum doğrusu...
Nitekim Manisa maçında da sahada iyi bir Fenerbahçe yoktu...
Tribünleri dolduran ve bugüne kadar dünyada eşine rastlanmayan 40 bini aşkın kadın seyirci ve çoluk çocuğun müthiş desteğine rağmen...
Gene de maçta gözümüze çarpanları 'insaf' ölçüleri içinde söylemeye çalışalım...
Fenerbahçe, acilen yeni bir orta saha yaratmak zorunda...
Sezerler, Özerler, Uğur Borallar...
Başkası derseniz, zaten yok...
10 KİŞİ KALINCA...
Semih, şu zor günlerde mutlaka çok daha iyi olmalı...
Ama tam aksine çok etkisiz...
Manisa maçında gördük ki, oyun 11'e 11 devam ederken de Manisa daha etkiliydi, on kişi kaldıktan sonra da...
Hele, Alex eski maçların Alex'i olmayınca, Fenerbahçe'yi iyice sıkıntı bastı...
Ama takımsan, Alex'in sırtına binme alışkanlığından kurtulacaksın...
Sen de bir şeyler yapmaya çalışacaksın...
Kabul edelim ki, gerek bireysel, gerekse takım olarak fazla bir şey yapamadı Fenerbahçe...
Sanıyorum, Semih'in son saniye golü de ofsayt değildi...
Sonuçta, sahada 'alınterinin' nereye gideceğini henüz bilmeyen bir takım var...
Bu bakımdan Fenerbahçe adına iyi sonuçları alkışla, kötü sonuçları anlayışla karşılamak lazım...