Hani demişler ya ' kadersizin işi, muhallebi yerken kırılır dişi' diye...
Mubarek yağmur, sanki maç gecesini bekledi...
Normal bir yağmur olsa neyse...
Yağdı da yağdı...
Bir damlası kartopu gibi...
Yetmedi...
Top Danny 'nin göğsünden sekip G.saray ağlarına gitti...
Kadersizlik burada da bitmedi...
Bu ağır sahada güçlü adama ihtiyaç varken Hamit sakatlandı...
Bu kadar yüksek topla oynamak zorunda olduğun maçta en uzun adamın da hava köprüsü kuracak adamın Elmander'de sakatlanıp çıktı...
Eee, bu kadarı da fazla birader...
AmaaaÖKoca bir ama dememiz lazım;
Kardeşim sen bu stadı daha geçen yıl yaptın...
Hangi devirde yaşıyoruz...
Böyle dranaj mı olur , böyle teknik olur...
Utanç verici bir zeminde olan G.saray 'a oldu...
Gelelim gole...
Ebuoe, daha üç gün önce Gençlerbirliği maçında Tosiç 'in orta yapmasına izin verdi, G.Saray golü yedi...
Ebuoe dün rakibine ayı konukseverliği gene yaptı...
Bir orta bir gol daha...
Gol demişken...
Top geliyor, gole atan Kapetanos, Danny 'nin arkasından fırlıyor, topla arasına giriyor ve önceliği alıp vuruyor...
Ey Danny , güzel kardeşim ÖAdamın önüne geçmesine nasıl izin verirsin Ö Topla buluşmasına nasıl izin verirsin Ö
Önce Braga, dün Cluj, bakıyorum, kelimenin tam anlamıyla ' kemik gibi ' savunma yapıyorlar...
O ağır sahada, bir saati bir eksik oynarken, böyle bir baskıyı bizim takımlardan biri yese, perişan olur...
Ama dedim ya adamlar kemik gibi...
Arkalarına sarkmak için iğne deliği bırakmıyorlar...
Bir de bizim yaptığımız savunmalara bakın...
Hiç unutmuyorum, Cluj Başkanı hafta arası ' Böyle oynarsak Galatasaray bize yedi gol atar ' demişti...
Böyle bir baskıda yedi gol atan çıkabilirdi...
Ama G.Saray rakip yarı alanda değil, rakip ceza alanının içinde oynadığı maçta, rakip kalecinin hatası dışında ne gol bulabildi, ne pozisyon...
Baskılı oynamak başka, üretmek başka...
Bu kadar kolay yiyorsan, bu kadar zor atıyorsan, işin zor kardeşim...
Geçmiş olsun...