Açıkçası Beşiktaş'ın maçı olunca ekrana yapışıyor, futbol hasretimi gideriyorum
İlk cuma maçını sabırsızlıkla bekliyorum, MARATON olmadığı için soluğu İnönü'de alacağım. 12 puan farka rağmen şampiyonluk bile uzak sayılmaz.
Harlem gibi takım oldu Beşiktaş.. Sizce deplasmanda da bu şovu yapabilirler mi?
Beşiktaş'ın Harlem gibi takım olduğuna yürekten inanıyorum. Bu şovu İnönü'de de yaparlar, deplasmanda da. Yeter ki, zeminler uygun ve düzgün olsun. Beşiktaş isterse şampiyon olamasın, hiç önemli değil. Böyle keyif veren, bu kadar göz kamaştıran futbol oynamak, bana göre, iyi futbola hasret kalan ülkemizde belki de şampiyonluktan bile daha değerli.
Açıkçası her Beşiktaş maçında ekrana yapışıyorum. Beşiktaş'ın oynayacağı ilk cuma maçını bekliyorum. Cuma akşamı programının olmadığı için soluğu İnönü'de alacağım. Hem seyircinin, hem de Beşiktaş'ın muhteşem şovunu görmek için. Tekrar ediyorum, Beşiktaş böyle etkili oynasın, isterse şampiyon olmasın, hiç önemli değil. Ama böyle oynamaya devam ederse, 12 puan farka rağmen şampiyonluk bile uzak sayılmaz. Başkan Yıldırım Demirören'i, Serdal Adalı'yı ve diğer yöneticileri kutluyorum. Müthiş bir takım yarattılar. Dilerim, Schuster bu kadronun hakkını layıkıyla verir.
17'de 17 yapmak öyle kolay değil!
LİGDE 17'de 17 yapacak takım var mı?
İkinci yarı gerçekten iyi başladı. Açılış maçı müthişti, kapanış maçı da öyle. Bu da gösterdi ki bir takımın 17'de 17 yapabilmesi gerçekten çok zor. Buna en yakın takım kim? Elbette Beşiktaş... Bu kadro zenginliğine, bu göz kamaştıran hücum anlayışına rağmen Beşiktaş'ın bile 17'de 17 yapması zor...
Hagi neyse Guti'de O'dur
Guti, müthiş bir sezon geçiriyor. Beşiktaş'ın Hagi'si olabilir mi?
Beşiktaş yıllardır saha içi patronu arıyordu. Nihayet buldu. Galatasaray için geçmiş yıllardaki Hagi ne ise Beşiktaş için de Guti odur. Ama Guti, Hagi gibi kalıcı olmalı ve Beşiktaş forması ile takımı uluslararası başarılara götürmekte başrolü oynamalı. Ona yakışan budur. O zaman Gheorghe Hagi gibi kalıcı olur ve çok uzun yıllar geçse de Beşiktaş'ta efsane adam olarak hatırlanır. Guti'nin bu etkisine ve takım içi ağırlığına rağmen, ben takımı ve tribünleri ateşleyenin Quaresma olduğuna inanıyorum. Müthiş bir adam. Hele kendi için değil, takım için oynarsa.
O gol ilahi adalet
Arena'da ilk golü Servet'in atması manidar bir tesadüf mü?
Arena'da ilk golü Servet'in atması manidar mı' diye sorduğunuza göre herkesin aklında aynı şey var. Galatasaray yönetimi istediği parayı bulsa, şu anda Servet bu takımda yoktu. Seyirci de bu Servet'i az ıslıklamadı. Oysa baktığınızda üç-beş aylık bir duraklama dönemi hariç, yıllardır Galatasaray'ın en istikrarlı ve en iyi adamı Servet. Ben ilahı adalete inanırım. Galatasaray'ın göndermek istediği Servet, Galatasaray'ın tarihine geçti.
Culio'yu çok beğendim
G.Saray'ın 5 transferini nasıl buldunuz, yarar sağlarlar mı?
Galatasaray'ın yenilerini beklediğimden iyi buldum. Özellikle Culio'yu. Çok çalışıyor, iyi top kullanıyor, sahayı çok geziyor. Belli bir bölgesi yok. Üstelik, kendine dinlenme zamanı ayırmıyor. Sivas maçını hangi tempo ile başladıysa o tempo ile bitirdi. Yekta'dan milli formayı giydikten sonra ciddi düşüş yaşadığı için kuşkularım vardı.
Ama Yekta'yı izledikten, eski hocası Yılmaz Vural'ı dinledikten sonra bu kuşkularım dağıldı. Stancu'nun da etkili olacağını düşünüyorum. Rakibi eksiltişi var, hızı ve kıvraklığı var, topa iyi vuruyor. Kazım'dan santrafor yaratmak yerine Stancu'dan yararlanmak daha iyi ve etkili olur.
Arena'ya Aslan gibi takım lazım
5 eksikli G.Saray ışık verdi mi size?
G.saray'IN Sivas karşısındaki mücadelesini beğendim. Belli ki Hagi çok koşan ve savaşan bir takım yaratmanın arayışı içinde. Epeyce de mesafe almış. Ancak Sivas maçındaki takım koştuğu, mücadele ettiği kadar pozisyon bulamıyor, bulduğunu atamıyor. Bu konuda bir kalite sorunu var. Ama devre arası, hangi takım en iyi futbolcusunu size satar, size kiralar. G.Saray madem böylesine göz kamaştıran süper bir stat yaptı, yeni sezona süper bir takım kurmalı, bunun çalışmalarına şimdiden başlamalı. Türk Telekom Arena'ya, yani Aslantepe'ye 2000'li yılların ruhunu ve kalitesini taşıyan Aslan gibi bir takım gerekiyor. Düşünebiliyor musunuz, Arena'da aslan gibi bir Galatasaray Avrupa kupalarında çeyrek final oynuyor, yarı final oynuyor, finale giden yolu arıyor. Yıkılır o stat, yıkılır.
KÜÇÜLMÜYOR HEP BÜYÜYOR!
Şenol Güneş'in her açıklaması çarpıcı, öğretici ve örnek. Adeta felsefe yapıyor
'Maç sonu söylediği 'Aynı çizgiye inersem küçülürüm' sözüyle ne kadar büyüdüğüne tanıklık ettik. Futbol onun dediği gibi çarpıtılmış, abartılmış dizilere benzemiyor.'
Şenol Güneş'in 'Küçülürüm' sözünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok çarpıcı, çok öğretici, çok örnek. Şenol Hoca, kim ne derse desin, bu anlayışıyla Türkiye'deki futbol algılamasını aşmış, adeta felsefe yapıyor. Ama işe yarar mı, anlayan olur mu? Yoksa kendi dediği gibi, özellikle kendi camiası tarafından 'Fazla efendi' diye eleştirilir mi?
Ne yapsın, adam mı dövsün, sahaya mı dalsın, her hakem kararına başka hocalar gibi el-kol kaldırıp tükürük mü savursun. Efendiliğin ayıplandığı, küçümsendiği bir başka ülke var mı bilmiyorum. Şenol Hoca'nın hafta içinde 'Aynı çizgiye inersem küçülürüm' ifadesi ile ne kadar büyüdüğüne tanık olduk.
Bugün hocaların yarıştığı bir şampiyonluk mücadelesi olsa, Şenol Hoca'yı daha 18. haftanın sonunda uzakara şampiyon ilan ederim. Son açıklamaları da ne kadar gerçekçi. Bu ülkede bir maçta Messiler, bir maçta Barcelonalar yaratıyoruz. Ertesi maçta ıslıklıyoruz. Doğru, söylediği gibi hayatımız dizi izlemekle geçiyor. Üstelik çarpıtılmış, abartılmış, yaşamın gerçeği ile ilgisi olmayan dizilerle. Oysa futbolun acımasız bir gerçeği var. Futbol abartılmış, çarpıtılmış dizilere benzemiyor. Gerçeği görmek ve duygularımıza rağmen, renklerimize tutkumuza bunu kabul etmek zorundayız.
TRABZON İLK 2'YE GİRER
Trabzon'u 22. haftada nerede görürüz?
Ben bunu daha da ileri götürüp 34. hafta sonunda yeri ne olura getireyim. Bu kahinlik değil, benim futbol anlayışıma göre, Trabzonspor bu ligi ilk ikinin içinde bitirir. Üçüncü olursa, bu yanılgı benim değil, Trabzon'un yanlışı olur.
Fenerliler rüyasında görse inanamazdı
Antalya galibiyeti F.Bahçe'yi nerelere taşır?
Fenerbahçe ikinci yarıya en karlı başlangıç yapan takım oldu. Oysa Trabzonspor'un kendi sahasında kazanması, F.Bahçe'nin Antalya'da olası bir puan kaybı akla daha yakındı. Tam tersi oldu. Fenerbahçe kazanmakla kalmadı, üstündeki iki takım Trabzonspor ve Bursaspor'da hem puan olarak, hem moral olarak Fenerbahçe'ye yardım etti.
Elbette Trabzon maçı F.Bahçe için kırılma maçlarından biri olacak. Fark 4 puana inecek. Bunu bir hafta önce hangi Fenerbahçeli'ye söyleseniz 'Hadi be, sen de' cevabını alırdınız. Ama bugün bu hesaplar yapılıyor. Antalya'daki F.Bahçe'nin iyi oynadığını söylemek elbette mümkün değil. Ama en azından ligin ilk yarısındaki maçlar kadar 'Vurdumduymaz' değildi. Biraz daha çalıştı, biraz daha takım gibi oynadı. Antalya'nın da son derece etkisiz olması F.Bahçe'nin ekmeğine yağ sürdü.