Güzel insan Hülya Avşar bir süredir albüm çalışmaları içinde. Şarkılar dinleniyor, beğenilenler satın alınıyor, düzenleniyor, okunuyor vs vs... Avşar, bu albümde bir de 'cover'a yer verecek. Hem de 'Ezgi'nin Günlüğü' imzalı bir şarkıya... 'Ne alaka?' demeyin... Kaya Çilingiroğlu'yla boşandıktan sonra yaşadığı ilişkide evliliğe çok yaklaşan; fakat kendi deyimiyle 'şutlanan' Hülya Hanım, önümüzdeki günlerde 'Bana bir koca lazım' diye bas bas bağıracak her yerde. Evet, yanlış okumadınız. Sözü müziği Nadir Göktürk'e ait, 'Ateşe baca lazım/kitaba hoca lazım/bana bir koca lazım, o da bu gece lazım' sözleriyle bilinen o meşhur şarkıdan bahsediyorum... Şarkı yeni ve kıpır kıpır haliyle çok güzel. Şarkı seçimi ise kuşkusuz 'akıl' dolu. Şimdi elinizi vicdanınıza koyun, düşünün ve öyle cevap verin, hala bu kadının 'zeki' olduğunu kabul etmiyor musunuz?
Taksim kızlarının Buse Terim algısı
Geçenlerde Jolly Joker'de Fettah Can'ı izleyenler arasındaydı Buse Terim... Gece boyunca şarkılara eşlik etti, eğlendi. O gece Taksim kızlarının 'Buse Terim' e olan bakışları bir tuhaf gelmişti bana, 'acaba'lar kalmıştı aklımda. Önceki gece yine Taksim'deydi Buse, Zilly Pera'da... Bu defa dikkatle gözlemledim çevrede olan biteni. Gece sonunda mekanın kapısında yapılan ayaküstü dedikoduları da bir bir dinledim. İşte raporum:
* 'Aa bu muymuş Buse Terim?' en favori soru cümlesi.
* 'Yüzü güzelmiş ama boyu da pek kısaymış' onu takip ediyor...
Bir başka açıdan bakanlar
* 'İğrenç giyinmiş' ya da 'Bu mu modacı, bu mu moda okumuş?'u kullanıyor.
* Bir de 'Benim de babam Fatih Terim olsa...'yla başlayan cümleler var...
Bu kadar acımasız olmayın hanımlar... Evet, babası Fatih Hoca olmasa belki bu derece ilgi çekmeyecekti fakat bir de şöyle bakın olaya... Bu kız SAT için çalışmış, kazanmış, TOEFL'ı almış. Gitmiş Amerika'da 'moda' okumuş, 'ben şuyum buyum' dememiş, Madonna ile J.Lo'nun elbiselerini ütülemiş... Babasının kazandığı ve yemekle çok kolay tüketilemeyeceğine inandığım parayı kullanmak yerine, bir şeyler başarmak için çalışıp oradan oraya koşturuyor. Evet, doğuştan bir tık şanslı olabilir ama o tüketmeyi değil, üretmeyi tercih ediyor. Kıskanmayın!
İzzet Çapa mühendisliği...
City's Mahalle projesi dünyada örnekleri olan bir proje. En bilinenlerinden biri de New York Fifth Avenue'daki 'Eataly'. Kabaca bakınca benzerlikler göze çarpsa da detaya indiğinizde yine bir İzzet Çapa gerçeğiyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Bir kere 'Eataly' aynı şirketin farklı alt hizmetlerini sunuyor... Balığı da aynı şirket satıyor, eti de, pizzayı da... Dünyadaki trendleri çok yakından takip etmek artık zor bir iş değil. Fakat Türkiye'yi tanımak, neyin tutup neyin tutmayacağını bilmek ve hatta var olan projeyi uyarlarken birkaç basamak yukarı taşımak ciddi mühendislik gerektiriyor. Çapa yine yaptı yapacağını ve o konsepti kendince uyarlayıp bambaşka bir hale getirdi. Bir defa proje içine hep 'en iyileri' yerleştirdi. 'Eataly' İtalyan konseptliyken, İzzet Çapa deyim yerindeyse 'Dünya karması' oluşturdu. İçinde mantıcısı da, İtalyan Restoranı da, balıkçısı da, dönercisi hatta baklavacısı da olan bir yaşam alanı yarattı. Her biri sektörün önde gelenlerinden oluşan 32 marka bu işin içinde ve inancım sonucun çok iyi olacağı yönünde. Peki en iyi kim iş yapar derseniz?, Günaydın Steakhouse ve BalıkEv birincilikte yarışırlar zannımca... Takdir edersiniz ki Nişantaşı'nda ne bir balıkçı var ne de bir steakhouse. Peşlerinden de Rigatoni gelir... Eeee biz İtalyan mutfağını severiz, hele bir de bilenlerin elinden sunuluyorsa...
Ulusoy'un 'hayırlı' evlatları
Nişantaşı'nda Lilu'ya uğradım cuma akşamı... Her masada bir tanıdık olunca yaklaşık iki saatim geçti aynı yerde. Eski dostlardan biri 'Yılmaz Ulusoy'un çocuklarıyla ilgili bir şeyler anlattı. Çok hoşuma gitti, paylaşayım istedim. İş dünyasının duayenlerinden Yılmaz Ulusoy, 55'inci meslek yılını kutluyor olacak önümüzdeki günlerde. Bu önemli olayı unutulmaz kılmaya karar veren çocukları Pınar Ulusoy Şenol, Pelin Ulusoy Tepret ve Mehmet Yılmaz Ulusoy harika bir fikirle yola çıkmışlar. Kardeşleri ve dostları, yazdıkları yazılarla 'Yılmaz Ulusoy'u anlatacak ve çocuklar da bu yazıları kitaplaştırıp Ulusoy'un doğum günü olan 14 Şubat'ta babalarına muazzam bir hediye sunacak. Aralarında Kadir İnanır, Göksel Arsoy, Halit Kıvanç, İbrahim Tatlıses gibi birçok ünlü ismin de bulunduğu dostlar yazılarını 1 Kasım'da teslim etti. Pınar Hanım, Pelin Hanım ve Mehmet Bey'i kutlamak lazım, helal olsun...