Lana Del Rey bir süredir takibimde. Değişik bir yapısı, etkileyici bir aurası olduğu şüphesiz. 'Video games' single'ı çok konuşuldu. Hatta Q Dergisi 'Best new thing' (En iyi yeni şey) ödülü verdi, Vogue.com ise 2011'in şarkısı seçti. Şimdi merakla beklenen albümü raflarda. 'Born to die'... Şayet hala dinlemediyseniz hemen dinleyin... Dünya bu kızı yere göğe sığdıramıyor. Buyurun Lana Del Rey hakkında söylenenlerden örnekler:
- 'Mick Jagger'in dudaklarına, Nancy Sinatra'nın kalçalarına ve 2011'in en iyi şarkısına sahip...' NME
- 'Muhtemelen Lana Del Rey'in kalbinden gelen nükleer bir patlamayla oluştu Video Games...' GQS tyle
- 'Lana Del Rey, LADY GAGA'dan sonra en tanınan New Yorklu performans sanatçısı olma yolunda... Onda gerçek ve dahası özel olan bir şey var.' The Guardian
- 'Jessica Rabbit ve Nancy Sinatra'nın muhteşem kombinasyonu... Nadir bulunan bir asalete, klasa ve duruşa sahip.' The Sun
- 'Akıldan çıkması mümkün olmayan bir güzelliğe sahip bu Amerika'dan ihraç edilmiş güzellik, geleceğin 'En büyük ismi'... MixMag
- 'Lana Del Rey en son ve bugüne kadar görülmemiş bir hızla büyüyen yeni internet sansasyonu...' Independent
- 'Etrafta dolaşan fısıltı o kadar kuvvetli ki, ilk Londra konserini daha büyük bir mekana taşıyabilmek için ertelemek zorunda kaldı.'
Evening Standard
- 'Lana Del Rey, baştan çıkarıcı vokali, dalgalanan sarı saçları ve 'vintage' Hollywood görüntüsü ile müzikal anlamda Amy Winehouse'dan sonra başımıza gelen en iyi şey.'
New York Times
ZOR İŞLER BUNLAR
Madonna yıllar sonra tekrar İstanbul'da... 7 Haziran'da Türk Telekom Arena'da... Bu haber, medyaya servis edilir edilmez ne kadar gazeteci, televizyoncu varsa telefona sarıldı. Hedef kişi Selma Semiz. Yıllardır 'BKM Selma' diye kodladığımız, fakat iki yıldır 'BKM Selma'lığın yanında PPR İletişimin patroniçesi olan Selma... Selma'yı 12 yıldır tanırım. Bulunduğu konuma adım adım, yavaş yavaş gelmiştir. Son dönemde Türkiye'de dünya standartlarında yapılan neredeyse her üç işten ikisinde BKM imzası var. Dolayısıyla PR ve medya ilişkilerinde de Selma Semiz imzası... Şimdi dünya devi bir isim, Madonna geliyor. Bu, işin 'en'lerinden biri ve PR ve medya ilişkileri yine 'habercilik' kökenli arkadaşımız Selma'da... Ara sıra dövüşüp kavga ettiğimiz de oluyor tabii ama onun işine olan saygısı ve çalıştığı 'marka'ların çıkarları doğrultusundaki 'anlaşılabilir' savaşı beni etkiliyor. Bu defa işi her zamankinden biraz daha karışık ve stresli olacak. Yerelinden, ulusalına hatta uluslararası medya organlarına hizmet verecek... Her geçen gün kalite standartlarının arttığı müzik endüstrisinin önemli ayaklarından biri olan 'medya ve PR işi de artık yüksek bir çıtaya sahip. Altından kalkabilen insanlara ihtiyaç var. Daha çok Selma lazım!
Biz çok üzüldük ama ya öbür taraf?
Bir efsane yitip gitti gözler önünde... 'I will always love you' ile hayatıma giren ve o gün bu gündür de çıkmayan insan. Son albümü ve performanslarında eskiyle kıyaslandığında 'sesinde', 'gücünde' büyük bir kayıp olması çok üzmüştü beni. Sonunun böyle olacağını düşünür müydüm? Aklıma gelmedi değil. 'Celebrity gossip' sitelerinde yazılıp çizilenler ruh halinin iyi olmadığını ve çöküşte olduğunu zaten açık bir şekilde ortaya koyuyordu, fakat bir otel odasından cansız bedeninin çıkacağını düşünmemiştim. Bir kez canlı canlı dinleyemeden göçüp gittiği için çok üzgünüm... Fakat madalyonun bir de diğer yüzü var... Bir düşünsenize öbür tarafı... Amy, Michael, Whitney... Kim bilir neler oluyor orada!
twitter.com/OnderSariahmet