Bir tarafta 'Ben şampiyon olacağım' diyen Trabzonspor, diğer tarafta 'Ben de üçüncü olmak istiyorum' diyen Gaziantepspor. Dün gece iyi futbolculardan kurulmuş iki iyi takımın maçını izledik. Peki iyi bir maç oldu mu? Bana göre olmadı. Özellikle ikinci yarıda Trabzonspor 3-0 yaptıktan sonra, farka gitmeyip orta sahada pas yapmayı düşününce tempo da düştü.
Dakika 22; penaltı, Dany'ye kırmızı kart ve maç o dakikada bitti. Peki penaltı mıydı? Doğrusunu isterseniz ben izlediğim yerden göremedim. Sahanın içinde olan Cüneyt Çakır da görememiş olacak ki, yardımcısının uyarısıyla çaldı. Tempo düşük olmasına rağmen maçın içinde güzellikler de vardı. Mesela Egemen'in güzel ortası, Brozek'in kafası, Selçuk'un ara pası, Burak'ın kaleciden sıyrılıp gol vuruşu...
HİNT KUMAŞI
Selçuk Trabzonspor için çok önemli futbolcu. Hele rakip defansın arasına koşanlar olursa mesela Burak gibi, Selçuk bulunmaz Hint kumaşı... Bu iki oyuncu göz göze geldiklerinde birbirlerinin ne yapacağını çok iyi anlıyorlar.
Ben dün Jaja'yı da çok beğendim ama Şenol Hoca'nın 60. dakikada oyundan çıkartmasına bir anlam veremedim. Alanzinho müthiş teknik ayaklara sahip ama bu ayakları takımı için değil de kendisine kullanıyor. İkinci yarıda on kişi kalmasına rağmen Gaziantepspor'un üç net gol pozisyonu bulması da Trabzonspor için eksi. Özetle; son haftaya kadar Fenerbahçe kaçacak, Trabzonspor kovalayacak... Görüntü bu...