Beşiktaş her türlü keyif veriyor. Gerek rakibe verdiği gerekse rakip kalede bulduğu pozisyonlarla, attıkları ve kaçırdıklarıyla izleyenlere saç baş yoldurtuyor, hop oturtup hop kaldırtıyor.
Öncelikle yiğidi öldürüp hakkını verelim. Yücel İldiz ve talebelerini kutluyorum. Özellikle ilk yarıda Beşiktaş'ın ne yıldızlarından ne de taraftarından çekinmeden, korkmadan aslanlar gibi mücadele ettiler. Defans yapıp, tekme atmayı bir kenara bırakarak 'gol yemeyelim de ne olursa olsun' düşüncesini kafalarından silerek Beşiktaş kalesine yüklenip gol aradılar. Nitekim Emenike'nin ayağından da golü buldular.
İkinci yarıda maç daha da güzelleşti. Son otuz dakika Beşiktaş'ın inanılmaz baskısı, girdiği gol pozisyonları ve kaleci Tomiç'in inanılmaz kurtarışlarını büyük zevkle seyrettik.
TERCİHİM BOBO
Beşiktaş, Guti'nin yokluğunu dün iyice hissetti. Oyun kuramadı. Fernandes yoktu, Ernst'i ilk kez bu kadar performansını düşük gördüm. Simao, 7-8 dakika Karabük'ün sağ kanadını hallaç pamuğu gibi attı ve nitekim gol de onun ortasında geldi. Almeida'yı gol atmasına rağmen (sayılmayan gol) yine yetersiz buldum. Almeida böyle oynayacaksa benim tercihim Bobo'dur.
Hakem Kamil Abitoğlu dün formsuz günündeydi. Özellikle yardımcılarıyla anlaşamadı. Bir Emenike-Hakan pozisyonu vardı, bu pozisyonda bile yardımcısına baktı. Almeida'nın attığı gol buz gibi goldü. Burada Abitoğlu'nu değil yardımcısı M.Şahan Yılmaz'ın büyük hatası vardı. Simao'ya yapılan hareket de ceza sahası içindeydi ve net penaltıydı. Abitoğlu bu pozisyona da çok yakındı.
Özetle; maçın hakkı beraberlikti öyle de bitti ama bu beraberlik Beşiktaş'ın işine hiç yaramadı.